28 Aralık 2012 Cuma

Zayıflamanın diyet ve sporla olacağını hemen hemen herkes bilir. Yine de birkaç diyet önerisine ihtiyacınız varsa okumaya devam edin. Bu ipuçları ve öneriler fazla kilolarınızdan kurtulmanızı sağlayabilir. Tek bir yiyecek üzerine odaklanmaktansa farklı meyve ve sebze çeşitleri üzerine yoğunlaşın. Vitamin ve protein oranı yüksek az yağlı ürünler tercih edin. Her gün düzenli olarak meyve tüketin. Bol miktarda sıvı tüketmeye özen gösterin. Özellikle su sıvılar içinde en yararlısıdır bu yüzden günde en az 8 bardak su için. Bazı insanlar susuzlukla açlığı karıştırdıkları için daha fazla yerler. Bunu önlemek için de bol sıvı tüketilmesi önerilir. Kalori ve şeker oranı yüksek içeceklerden uzak durun.
Tüm sevdiğiniz yiyeceklerden uzak durmanıza gerek yok. Çok sevdiğiniz yiyeceklerden uzak durursanız bu sizi umutsuzluğu ve daha sonraki aşamada ise daha fazla yemeye itebilir. Sevdiğiniz şeyleri az miktarlarda yiyebilirsiniz. Tatlı yemeyi seviyorsanız tamamen kesmek yerine küçük porsiyonlar halinde tüketin. Bir ya da iki hafta iyi diyet yaptığınıza inandığınız durumlarda kendinizi en sevdiğiniz tatlıyla ödüllendirin.
Zayıflamak istiyorsanız kendinizi kontrol etmek çok önemlidir. Düzenli ve sağlıklı beslenirken spor yapmayı da ihmal etmeyin. Kilo vermek zor bir yolculuktur. Hemen pes etmeyin ve fazla kilolarınızdan kurtulana kadar devam edin. Metabolizmanızı hızlandıran ve enerji veren yiyecekleri tercih edin.

14 Aralık 2012 Cuma

Son zamanlarda aşırı kilo kazanma alışkanlığı gittikçe yaygınlaşmaya başladı. Eğer sizde moralinizi bozan hayata negatif bakmanızı sağlayan fazla kilolarınızdan bir an önce kurtulmak ya da ideal kilolarınızı korumak istiyorsanız, Dr Mehmet Öz sizin sıkıntılarınıza çare olacak aynı zamanda sağlıklı diyet yapmanızı sağlayacak altın kuralları sizlerle paylaşıyor.


Streç Pantolon Giymeyin
Giyiminiz kilo almak için bir erken uyarı sistemidir. Kotlarınıza girmek zorlaştığı zaman, tetikte olmak gerektiğini biliyorsunuz. Streç kıyafetler giyerek bilmeden kilo almanızı kolaylaştırırsınız ve böylece vücudunuzun nasıl değiştiğinden habersiz kalırsınız.
Kötü Kıyafetlerinizi Dolabınızda Tutmayın
Sağlıksız kilodayken giydiğiniz kıyafetleri dolabınızda tuttuğunuzda bu size kilo verememe durumunuzda kafanızda yedek bir plan oluşturur. Bunun yerine, büyük beden pantolonlarınızdan kurtulma yolunda ilerleyin.
Dört Ayaklı Hayvanların Etini Haftada Bir Kereden Fazla Yemeyin
Dört ayaklı hayvanların eti, tavuk gibi iki ayaklı veya balık gibi ayaksız hayvanlara göre daha fazla doymuş yağ içerir. Ayrıca haftada bir kereden daha fazla, çok miktarda kırmızı et tüketen kadınların kalp krizinden ölme riski yüzde 50 daha fazla olduğu gibi kanser oranı da daha yüksektir.
Atıştırmalıklardan Vazgeçin
Buzdolabınızı açmadan önce öğününüzü belirleyin. İhtiyacınız olan kadarını alın ve kapatın. Gün boyunca buzdolabının kapağını açmak sizi tahrik edici seçimlere ve fazla yemeye iter.
Akşam 19:30’dan Sonra Yemeyin
Gece geç saatlerde yemek yediğiniz zaman ne kadar ölçüde yediğinizin farkına varamazsınız. Özellikle televizyonun karşısında yeme olasılığınız yüksektir ve yüksek kalorili atıştırmalıkları seçmeniz daha olasıdır. Daha büyük porsiyonlar daha çok kalori demektir.
Her Bir Lokmanızı En Az 20 Kez Çiğneyin
Çiğnemek, uygun zamanda tokluk hissi yaratması için vücudunuzu harekete geçirerek yemek yediğinizi fark etmenizi sağlar. Yeteri kadar çiğnemediğiniz zaman bu işlemi geçersiniz ve gerçekten doyana kadar daha çok yersiniz.
Komşunun Tabağına Göz Dikmeyin
Gününüzü başkalarının sandviç veya atıştırmalıklarından otlanarak geçirirseniz, kolayca 1000 kalori almış olursunuz.
Cebinizde Bozukluk Taşımayın
Bozuk parayı yiyecek satış makinesinden daha fazla hiçbir şey sevemez. Yanınızda hazır bozukluk bulundurduğunuzda tahrik edici, bol kalorili bir öğlen kaçamağına dur diyemezsiniz.
Ayaktayken Yemeyin
Oturarak yemek sizi yemek yediğinizin farkına vardırır. Yavaş yiyin böylece vücudunuz çok geç olmadan doyduğunuz zaman size haber verecektir.

12 Kasım 2012 Pazartesi

Kilo almak için ne yapmalıyım? Kilo aldıran yiyecekler


Kilo aldıran yiyecekler
Kilo aldıran yiyecekler
Burada daima zayıflama adına paylaşımlarda bulunduk fakat çok aşırı zayıf olan ve kilo almak isteyen takipçilerimizede yol göstermek ve bilgi sunmak adına bir kaç ipucu vermek adına güzel birşeyler yapalım istedim. Biliyorusunuz ki bir çok teknik ve yöntem ile diyet yapmaya çalışan arkadaşlar olduğu gibi kilo almak içinde çok fazla çaba harcayan kişilerde vardır.
Kilo almak istiyorum ancak bir türlü başaramıyorum” diyenler denseniz eğer, sizlere kilo almanız için yapmanız gereken yollardan bahsedeceğiz. Kilo almak için bir herhangi bir yolu denemeden önce neden zayıf olduğunuzu bir tedavi yöntemi ile bulup, buna göre bir çizelge hazırlamalısınız. Bazen çevrenizde çok yiyen ancak pekte kilosu olmayan ve hatta kilo almayan insanlar görebilirsiniz. Bu insanların hormonal sebeplerden, yetersiz beslenmelerden, parazitlerden, psikolojik sorunlardan dolayı karşı karşıya kaldıkları iştahsızlık ve parazit gibi nedenlerden dolayı kilo almadıklarını söyleyebiliriz.
Neden kilo alma gibi sorununuza belli bir çare bulduktan sonra, kendinize kilo almak için gerekli bir beslenme programı hazırlamalısınız. Beslenme programınızda kalori miktarınızı arttıracak besinler olmalıdır. Günlük besinlerinizden ne kadar kalori almanız gerektiğini hesapladıktan sonra 500-1000 kadar kalori fazla olarak eklenmesiyle besin tüketmelisiniz. Bu durumuna bir örnek gerekirse, enerji ihtiyacı için günlük 2500 kalori alması gereken bir kişinin kilo almasını gerçekleştirebilmesi için 3000 – 3500 civarlarında bir kalori alması gerekir. Bu nedenle yapacağınız programda ki besinlerinizin size ne kadar kilo sağlayıp sağlamadığını ölçmelisiniz.
Metabolizma, gündüz saatlerine göre akşamları daha yavaş çalışır. Eğer yediğiniz Besinlerin size kilo olarak geri dönmesini istiyorsanız, akşam saatlerinde yemek yeme ihtiyacınızı daha fazla arttırın. Sıvı olarak da kilo alabilirsiniz. Bu gibi kilo alma yöntemleri dışında bitkisel ve ilaç yardımları da bulunmaktadır. Bunları doktor tedavisi ile yapmanız gerekiyor.

5 Kasım 2012 Pazartesi

Neden Kilo Veremiyoruz?

images Neden Kilo Veremiyoruz?

Kilo vermede başarılı olmanın tek yolu bunu, yaşam tarzınızda yapacağınız bir değişiklik olarak görmektir. Kısa bir dönem boyunca aç kalmayı diyet olarak algılayanların elde edeceği tek şey, kısa zamanda diyeti bırakmak olacaktır. Çünkü zor gelecektir. Bu nedenle de sağlıklı ve dengeli bir beslenme programı uygulamak en yiyisidir. Çoğu diyetisyen kadınların, günde 1300-1500 kalori alması gerektiğini belirtiyor. Eğer örneğin 1000 ya da altı kalorilik bir diyet uygulamaya kalkarsanız, sürekli aç kalmaktan ötürü o diyeti bırakmanız çok muhtemeldir. Üstelik dengeli bir diyetle pek çok farklı besinden de faydalanabilirsiniz.
Ünlülerin diyetlerini takip etmek
Jennifer Aniston gibi görünme fikri çekici gelebilir ama pek çok diyetisyen, bu sene çok moda olan ünlülerin diyetlerini eleştiriyor. Jennifer Aniston ve Geri Halliwell’in favori diyetler olan Atkins diyeti şüphesiz işe yarıyor. Ancak bu diyet, alınan karbonhidratı ciddi şekilde kıstığı ve proteini artırdığı için ideal olmaktan uzak. Çünkü karbonhidratlar dengeli beslenmenin önemli bir parçası ve bol protein-az karbonhidratlı beslenme vücudun kalsiyum kaybetmesine neden oluyor. Ünlülerin yaptığı çoğu diyet, belli bir besin ya da besin grubunu programın dışında tutmaya yönelik olduğundan, bağlı kalınmaları ve başarılı olunması zor diyetlerdir. Bunun yerine hem karbonhidrat, hem de protein içeren az yağlı bir diyet tercih edilmelidir.
Yedikleriniz konusunda kendinizi aldatmak
Diyetinizi harfiyen uyguladığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Ancak eğer hala kilo vermiyorsanız, o zaman yedikleriniz konusunda kendinizi kandırıyor olabilirsiniz. Örneğin çayın yanında yediğiniz o 2 tane bisküviyi, ya da doğum günü partisinde elinize tutuşturulan pastayı, ağzınıza attığınız bir avuç fıstığı, ya da yerdiğiniz grissinileri saymayı unutuyorsunuzdur belki, ya da kendinizden bile saklıyorsunuzdur. Ama bunlar biriktikçe kilo verememenizin sebebi olup çıkıveririler. Eğer kilo verememekten şikayet ediyorsanız, bir beslenme günlüğü tutun ve yiyip içtiğiniz her şeyi yazın. Haftanın sonunda, eğer dürüstçe her yiyip içtiğinizi yazdıysanız, niye kilo veremediğinizi göreceksiniz.
Egzersizi programınızın dışında bırakmak
Pek çok insan zayıflamak istediğinde, aldığı kalori miktarını azaltıyor ama egzersizi bu programa dahil etmeyi düşünmüyor.
Tabii ki egzersiz olmadan kilo verebilirsiniz. Ama egzersiz metabolizmanızı hızlandıracağından, sadece diyetle vereceğinizden fazla kaloriyi yakabilirsiniz. Bir çoğumuz haftada bir kez aerobik bir egzersiz yapmanın yeterli olduğunu düşünüyor. Ancak metabolizmayı hızlı tutmanın en iyi yolu günde 20-30 dakikayı egzersize ayırmak. Yapabilecekleriniz arasında ise, asansör yerine merdiveni kullanmak, toplu taşıma araçlarından erken inmek ve eve/işe yürümek, bisiklete binmek yer alıyor. Tabii seçenekleri çoğaltabilirsiniz. Uzaktan kumandayı kullanmak yerine yerinizden kalkıp kanalı değiştirmek bile haftada fazladan 200 kalori demektir.

İnce Bel Egzersizi


egzersiz İnce Bel Egzersizi
Belinizi çepeçevre saran o yağ kütlesinden kurtulmak istiyorsanız, önce yediklerinizi kontrol altına almanız gerekiyor; ama egzersiz de şart. Çünkü bu bölgedeki yağlardan yavaş yavaş kurtulsanız bile, egzersiz yapmadan istediğiniz düz ve sıkı görünüme kavuşmak biraz zor görünüyor. Ya da diyelim ki aslında bel bölgesinde kilo fazlası olmayan mutlu kişilerdensiniz ama bu bölgenin daha güzel ve çekici görünmesini istiyorsunuz. Çözüm yine aynı: Egzersiz. Öte yandan egzersiz yapmak, yağları eritmek için yerlerde yuvarlanıp tonlarca mekik çekmenin de çekilir yanı yok. Peki ne yapmalı? İşte size 3 egzersiz. Bu egzersizler sayesinde beliniz incelecek, sırtınız güçlenecek ve omurganız esneyecek. Böylece daha uzun boylu ve zarif görünürken, forma da girmiş olacaksınız.
Egzersizlerden randıman almak için haftada üç ila dört kez yapmanızı öneriyoruz. Ayrıca egzersiz esnasında karın, sırt ve bacak kaslarınızı sıkın.

Yere uzanıp sol yanınız üzerine yatın. Sağ ayağınızı sol ayağınızın üzerine atın ve sağ elinizi başınızın arkasına koyun. Eliniz ileri bakacak şekilde dirseğinize dayanarak güç alın. Dirseğinizle omzunuzun bir hizada olmasına dikkat edin. Şimdi yere değen kolunuzdan destek alarak kalçanızı ve bacaklarınızı yerden kaldırın.
Yavaş yavaş alçalın ama yere değmeyin. 10 tekrar yaptıktan sonra bacak değiştirip tekrarlayın.
Egzersiz esnasında öne eğilmeyin, omuzlarınızı kambur tutmayın.
Yere oturun. Dizlerinizi kendinize doğru çekin ve ayaklarınızı yerden kaldırmayın. Şimdi bir ila bir buçuk kiloluk bir dambılı iki ucundan tutun ve kollarınızı göğüs hizasında ileri doğru uzatın. * Kollarınızı düz tutup sol bacağınızı kaldırırken, karın kaslarınızı sıkarak gövdenizle sola dönüp dambılı aşağı indirip yere yakın tutun. Başlangıç pozisyonuna dönüp sonra sağ yanınıza dönerek devam edin. Sağ-sol değişimini yaparak 10 tekrar yapın. Yere oturup bacaklarınızı sol yanınıza doğru kırın ama kendinizi kasmadan, rahatça oturun. Bu esnada sağ ayağınız da sol dizinize değsin. Sol baldırınızı sol elinizle tuttuktan sonra, sağ kolunuzu yukarı uzatın. Kendinizi zorlamadan sol yanınıza doğru esnerken sağ elinize bakın. Diğer yanınızla tekrarlayın.

Düz Karın için Egzersiz Hareketler



tersmekik1 Düz Karın için Egzersiz Hareketler
Elleriniz vücudunuzun yanında düz olarak yere koyun. Vücudunuzun üst kısmı zemine dayanırken, kalçanızı mümkün olduğu kadar yukarı doğru kaldırarak esnetmeye çalışın. Bu hareket sırasında da karın kaslarınızı daraltarak kısaltın. Başlangıçtan itibaren aynı esneme hareketlerini tekrarlayın.

duzmekik1 Düz Karın için Egzersiz Hareketler
Yere önce sırtüstü yatın. Ellerinizi ve ayaklarınızı vücudunuzla tam bir dik açı yapacak şekilde yukarı kaldırın. Gövdenizin üst kısmını yavaşça yukarı doğru kaldırırken ellerinizi ayak uçlarınıza yaklaştırabildiğiniz kadar yaklaştırmaya çalışın. Bu hareket sırasında karın kaslarınızı daraltarak kısaltın. Geriye doğru esneyerek ilk pozisyona dönün. Başlangıçtan itibaren aynı esneme hareketlerini tekrarlayın.
caprazmekik1 Düz Karın için Egzersiz Hareketler
Dizleriniz kırılmış vaziyette ve baldırınız vücudunuzla 90 dereceye yakın bir açı yapacak şekilde sırtüstü yere yatın. Kollarınızı göğsünüzün üst kısmında çapraz olarak tutun. Yavaşça omuzlarınızı yukarı ve ileriye doğru kaldırarak vücudunuzu hafifçe sağ tarafa doğru esnetin. Bu esneme sırasında karın kaslarınızdaki daralmayı hissedin. Daha sonra geriye giderek başlangıç pozisyonuna geri dönün. Bu hareketi istediğiniz kadar tekrarladıktan sonra, aynı hareketi bir kez de sol tarafa doğru esneyerek tekrarlayın.

kış ayının girmesi ile yaşam tarzınızda bazı değişmeler olabilir.Daha yavaş edip daha fazla yiyecek yeriz.Yaz ayında zayıflayıp, verdiğimiz fazla kiloları kış ayında geri almabiliriz bu durum elbette istenmeyen bi durum.
Diyetisyenler, yazdan kışa geçerken bağışıklılık sisteminin zayıf olmasından  dolayı hem hastalanmayı engelleyecek hemde kış ayında diyet yapılmasını öneriyor.

    mikroplara  yenilmemek  için vitamin ve mineral desteklenmesi zengin beslenmeli. Özellikle A, C, B6, E vitamini ve Çinko, Selenyum minerallerinden zengin olan kış sebzelerinden brokoli, lahana, brüksel lahanası, kırmızı lahana, karnabahar, havuç, marul, yeşil biber, roka, sarımsak, soğan ve meyvelerden portakal, mandalina, greyfurt, kivi, elmadan bir veya birkaçı günlük beslenmede yer almalı.
    Kış ayında su kaybının çok azalmasından dolayı su içme alışkanlığımız da değişektedir ama bünyemizin metabolizma işleyişi için yaz kış su ihtiyacı olabiilir. Günde 2-2,5 lt su içmeyi asla unutmamalıyız.
    Kış ayının gecelerinde televizyona bakarak geçen zamanın da artmasından dolayı kişi daha fazla yemek yeme isteği hisseder. Yağlı, şekerli, hamurlu yiyecekler yerine taze sebze ve meyveler tercih edilmelidir
    Güneş ışığından daha az almamız ne Kış Diyetidaha mutsuz bir yapıya gireriz, bu sebeple de kışa doğru depresyon olayları da artar. Sinir yapımızın güçlenmesi için haftada en az 2 kez balık yemeliyiz, günde 10-15 adet fındık veya badem gibi kuruyemişler yenilmelidir.
    Daha fazla çocuklar ve bayanlarda görülen, üşümek, halsiz kalmak, baş dönmesi kendini gösteren demir azlığı de kışın artabilir. Günlük beslenmemizde et, kuru fasulye, yeşil mercimek, barbunya, nohut, yeşil yapraklı sebzelerden besin desteği alınmalı ve beraberinde demirin emilimini hızlandırmak için mutlaka limon suyu ilaveli salata tüketilmelidir
    Bitkisel çayları, kışın hem içimizi ısıtacak hem de içerisindeki yararlı besinler bizleri hastalanmamıza karşı koruyacaktır. Kuşburnu, ıhlamur, adaçayı, rezenane-limondan günde 1-2 fincan içmesinde çok fayda olduğu unutulmamalıdır.ayrıca kışın aldığımız kiloları tekrar geri vermek için tamamen bitkisel ve doğal lida zayıflama hapı kullanarak zayıflamanıza yardımcı olacaktır.şunu unutmamalıyız sağlıklı zayıflamak çok önenlidir. Hızlı zayıflamak her zaman vucudunuza zarar verebilir.
sağlıklı beslenme,abur ,cubur yiyeceklerden uzak durmak,ve ideal kilonuza kavuşmanıza yardımcı olacaktır.zayıf kalmak siz ve sevdiklerinizi mutlu edecektir.

18 Ekim 2012 Perşembe

Lida zayıflama kapsülüArtık kimse fazla kiloları ile yaşamak zorunda kalmayacak! Herkes lida zayıflama hapı sayesinde fazla kilolarından kolay bir şekilde kurtulabiliyor. Lida zayıflama hapı fazla kilosu bulunan kişilerin kolay bir şekilde kilo vermesini sağlayan harika bir besin takviyesidir.

Lida zayıflama hapını kullanarak kilo vermek hem hızlı hemde kolaydır. Orjinal zayıflama hapları içinde en başarılı ürün olarak bilinen lida zayıflama hapı sizlere aynı zamanda yağ yakma etkisi de sağlayacaktır. 

Eğer sizde kilo verebilmek için lida zayıflama hapını kullanmak istiyorsanız tek yapmanız gereken şey lidazayiflamailaci.net sitesini ziyaret edebilirsiniz. Bu siteden lida kullananlar tarafından yapılan yorumları da okuyabilirsiniz.

18 Eylül 2012 Salı


Zayıflamak isteyen kişi sayısı her geçen gün artmaktadır. Ancak kişi sayısı her ne kadar artsa bile doğru yöntemi seçen kişi sayısı hep yerinde kalmaktadır. Araştırmalara göre şişman ve zayıflamak isteyen kişilerden sadece %24'lük yetersiz bir kısmı istediği sonucu elde etmektedir.  Zayıflamak aslında doğru yöntem seçildiğinde çok kolaydır. Sizlere bu açıda doğru yöntemi seçmeniz adına biber hapı kullanımını tavsiye etmekteyiz.

Biber hapı içeriği oldukça doğal ve bitkisel bir yapıdan meydana geldiği için sizlere hiç bir sorun çıkarmayacaktır. Yani biber hapını hiç bir sağlık riski altına kalmadan güvenli bir şekilde kullanmanız mümkün halde olacaktır. Biber hapını kullanan kişiler hiç bir sorun ile karşı karşıya kalmadan bir ay gibi kısa bir süre içinde 11-12 kilo vermeyi başarmaktadır.

Eğer sizlerde bu kişiler gibi kolay bir şekilde kilo vermek istiyorsanız biber hapı kullanımı oldukça yararlı olacaktır. Orjinal zayıflama ürünleri arasında ilk sırada yer alan bu harika ürüne biberhapistanbul.com sitesini ziyaret ederek sahip olabilirsiniz.

5 Eylül 2012 Çarşamba


Fazla kilolara sahip bir kişi iseniz sağlığınızın ne kadar risk altında olduğunu bilmeniz gereklidir. Genellikle bir çok kişi Lidatarafınca bu fazla kilolar fiziki görüntüyü kötü yönde etkileyen düşmanlar gibi görünebilmektedir. Halbuki aslında fazla kiloların fiziki görünümden çok sağlığa zararı vardır. Özellikle kalp ve damar sağlığını büyük risk altına atan fazla kilolar psikolojik bir baskı yaratmakta ve kişinin her geçen gün asosyal bir yapıya doğru yol almasına sebebiyet vermektedir.
Bu ve bunun gibi sebepler nedeni ile kilolardan kurtulmak gerekmektedir. Biz sizlere lida zayıflama hapı kullanmanızı tavsiye etmekteyiz lida zayıflama hapı içeriğinin doğal olması sayesinde sizlere en sağlıklı zayıflama şeklini sağlayacak hemde kilolarınızı verdirerek tüm bu sorunları aşıp, yaşam kalitenizi arttıracaktır.
Eğer sizlerde yaşamınızın eskisi gibi sosyal bir hal kazanmasını ve sağlığınızın hiç bir risk altına girmeden dengeli hale gelmesini istiyorsanız lida zayıflama hapı kullanmanız oldukça doğru bir seçim olacaktır. Sağlıklı bir yaşam için gerekli olan tek şey lida kullanımıdır. Lida zayıflama hapını satın alabilmek için lidaankara.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.

15 Ağustos 2012 Çarşamba

Ulseratif kolit, kolonda (kalınbağırsağın iç yüzü) oluşan, nedeni tam olarak bilinmeyen bir hastalıktır. Kronik (süreğen), nonspesifik (kendine özgü), iltihabik ve ulseratif bir hastalıktır. Her yaşta görülmekle birlikte sıklıkla 15-40 yaşlanrı arasında ortaya çıkar. Kanlı diare (ishal), rektal kanama, karnın alt bölgesinde kramp şeklinde ağrı, bulantı, kusma, İştahsızlık, halsizlik, ateş, kilo kaybı, baş ağrısı gibi belirtilerin bir ya da birkaçı görülür. Ulseratif kolitin nedenleri arasında kalıtım faktörü öne çıkar. Kalıtım faktörü varken bir de buna eklenen psikolojik sorunların, mikrobiyal ajanların, otoimmün (bağışıklık) reaksiyonun bu hastalığın başlamasına ya da daha ağır seyretmesine neden olduğu düşünülüyor. Temiz olmayan besinleri yemek ya da bağırsak parazitleri ulseratif kolite neden olabilir. Ulseratif kolit hastalarının sık sık kolonoskopiyle takip edilmeleri gereklidir. Tedavide hangi yöntem seçilirse seçilsin mutlaka beraberinde Lida programı da uygulanmalıdır. Mide ve bağırsak hastalıkları kişilere göre büyük farklılıklar gösterebilir, bunun için de tedavi tamamen kişiye özel olmalıdır. Bu hastalıkta görülen diare (ishal) vücuttan elektrolit kaybına neden olur. Elektrolitler vücutta su dengesini düzenler. Bu dengenin tekrar kurulması gerekir. Eczanelerde bulunan özel hazırlanmış çözeltiler bu konuda yardımcı olabilir. Yüksek ateş, diare, bulantı, kusma nedeniyle, kilo kaybı ve malnütrisyon (yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı olarak gelişen fiziksel gelişme geriliği) görülebilir. Bu nedenle beslenme çok önemsenmelidir. Kan kaybına bağlı kansızlık gelişebilir.

9 Ağustos 2012 Perşembe


Kilo vermek için diyet yapıp kendiniz mi yoruyorsunuz? Ya da diyet yapmadan sorunsuz bir şekilde kilo vermeye miçalışıyorsunuz? Öyle ise rx1zayıflama hapını kullanmanız sizin için en iyi tercih olacaktır. Çünkü rx1 zayıflama hapı kilo vermenizi sağlarken diyete ya da herhangi başka bir takviyeye gereksinim duymamaktadır. Eğer kilo vermek istiyorsanız rx1 zayıflama hapını kullanmalı ve sağlıklı, diyetsiz zayıflamanın tadını çıkarmalısınız. Doğalrx1 içeriği sayesinde sağlığınızı hiç bir şekilde risk altına atmadan zayıflayabileceksiniz.
Rx1 zayıflama hapı son zamanların en çok kullanılan zayıflama hapı olmakta ve kullanıcı kitlesini genişletmektedir. Sizlerde rx1 zayıflama hapını kullanarak 1 ay içinde metabolizmanıza bağlı olarak 4 – 12 arasında kilo vermeniz mümkündür.
Eğer sorunsuz bir şekilde zayıflamak istiyorsanız kurallara uygun bir rx1 kullanımı gerekmektedir. Rx1 zayıflama hapını kullanarak hayatınızı değiştirebilirsiniz. İstediğiniz hayatı artık rx1 zayıflama hapı sayesinde yaşayabileceksiniz. Diyetsiz kilo vermek için rx1 kullanın, yorulmadan zayıflayın. Rx1 zayıflama hapına sahip olabilmek için rx1satis.org sitesini ziyaret edebilirsiniz.


Kilo vermek için diyet yapıp kendiniz mi yoruyorsunuz? Ya da diyet yapmadan sorunsuz bir şekilde kilo vermeye miçalışıyorsunuz? Öyle ise rx1zayıflama hapını kullanmanız sizin için en iyi tercih olacaktır. Çünkü rx1 zayıflama hapı kilo vermenizi sağlarken diyete ya da herhangi başka bir takviyeye gereksinim duymamaktadır. Eğer kilo vermek istiyorsanız rx1 zayıflama hapını kullanmalı ve sağlıklı, diyetsiz zayıflamanın tadını çıkarmalısınız. Doğalrx1 içeriği sayesinde sağlığınızı hiç bir şekilde risk altına atmadan zayıflayabileceksiniz.
Rx1 zayıflama hapı son zamanların en çok kullanılan zayıflama hapı olmakta ve kullanıcı kitlesini genişletmektedir. Sizlerde rx1 zayıflama hapını kullanarak 1 ay içinde metabolizmanıza bağlı olarak 4 – 12 arasında kilo vermeniz mümkündür.
Eğer sorunsuz bir şekilde zayıflamak istiyorsanız kurallara uygun bir rx1 kullanımı gerekmektedir. Rx1 zayıflama hapını kullanarak hayatınızı değiştirebilirsiniz. İstediğiniz hayatı artık rx1 zayıflama hapı sayesinde yaşayabileceksiniz. Diyetsiz kilo vermek için rx1 kullanın, yorulmadan zayıflayın. Rx1 zayıflama hapına sahip olabilmek için rx1satis.org sitesini ziyaret edebilirsiniz.

8 Ağustos 2012 Çarşamba


Siz hala zayıflamak için diyet ve spor gibi yorucu yöntemleri mi deniyorsunuz? Her seferinde zayıflamak için doğru yöntemi seçtiğiniz mi düşünüyorsunuz? Öyleyse artık seçtiğiniz doğru yöntemden şaşırmayacaksınız çünkü maurers zayıflama hapı, zayıflamak ile ilgili yaptığınız en doğru tercih olacaktır. Doğal maurers içeriği sayesinde artık istediğiniz gibi sağlıklı fit bir bedene sahip olabileceksiniz.
Maurers zayıflama hapını kullandığınızda kilo vermenin ne kadar kolay olduğunu ve sizler içinde mümkün olduğunu görebileceksiniz. Maurers zayıflama hapı sizlere mükemmel bir yaşam sağlayacak ve tüm fazla kilolarınızı geçmiş günlerde bırakacaktır.  Maurers zayıflama hapı verdiğiniz kiloların kalıcı olmasını sağlayarak bir daha kilolar uğraşmak zorunda bırakmayacaktır.
Kilo vermek artık yorulmanıza hiç gerek yok! Sadece düzenli bir maurers kullanımı sayesinde istediğiniz kiloya kolay bir şekilde ulaşabileceksiniz. Muarers zayıflama hapının doğal etkilerinden yararlanabilmek, maurers zayıflama hapına sahip olabilmek için orjinalmaurers.org sitesini ziyaret edebilirsiniz. Bu siteden güvenli bir şekilde  alışveriş gerçekleştirebilir, orjinal maurers zayıflama hapına sahip olabilirsiniz.


Harika vücut ölçülerine ulaşmak, tüm yağlardan kurtulmak neredeyse tüm bayanlarınhayalidir. Hal böyle olduğu halde hiç bir bayan bunlar için doğru yöntemi tercih etmemekte ve buna bağlı olarak da istediği sonucu elde edememektedir. Ancak artık çok doğal bir yöntem kullanarak bu sorunları çözmek mümkündür.  Bunun için tek yapmanız gereken şey düzenli bir lw6090 kullanımı sağlamaktır. Lw6090 zayıflama hapını düzenli bir şekilde kullandığınızda başka hiç bir şeye ihtiyacınız yoktur.
Lw6090 içeriği doğal bir formülden meydana gelmiştir, bu harika ürün içeriğinde hiç bir katkı maddesi bulundurmamaktadır. Lw6090 zayıflama hapını yağ yakmak için kullandığınız sürece  istediğiniz vücut ölçülerine sahip olabileceksiniz.
Lw6090 zayıflama hapı büyük bir kitle tarafından yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Eğer sizlerde doğal bir şekilde yağ yakmak ve zayıflamak istiyorsanız bu mükemmel ürünü kullanmanız gereklidir. Lw6090 zayıflama hapı siparişi vermek için ise lw6090hapi.net sitesini ziyaret edebilirsiniz. Bu siteden güvenli ve gizli bir alışveriş gerçekleştirmek,lw6090 hapına Türkiye’nin ve Avrupa’nın her yerinden sahip olmak mümkündür.

14 Temmuz 2012 Cumartesi

Şişmanlıkta belirtilmek istenilen asıl kıstasın vücuttaki yağlanma olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla Lida ile bunun önüne geçilebileceğini ve şişmanlıkta görüntü ve bunun verdiği şişmanlık izleniminin bir şey ifade etmediği gibi aldatıcı olabileceğini, asıl üzerinde durulması gerekli kriterin yağlanma derecesi olduğunu belirtmeye çalıştık. İşte şişmanlığı tanımlamada en objektif ve önemli kriter olan vücut yağının vücut kas miktarına oranı vücut kitle indeksi (body mass index) olarak adlandırılır. BMI değerinizi düzeltmek için ve ideal kilonuza yaklaşmak için en iyi ve kolay yol Lida’ dır. Gerek sporcu ve gerekse de sağlığına önem veren tüm bireyler olarak öncelikle vücut Kitle İndeksi’nin (VKİ) bilinmesi, bunun normal sınırlar içinde olup olmadığının tespiti ve ona göre kişinin kendini uygun egsersiz ve diyet programına alması gerekir. Erkeklerde 27.8 ve daha fazlası ile kadınlarda 27.3 ve daha fazlası şişman veya kilo fazlası olarak tanımlanır. Aşırı ve riski açıkça haber eden VKİ ise kadınlarda 32.3 ve fazlası, erkeklerde ise 32.1 ve fazlasıdır. Şişmanlık belirlenmesinde yukarıdaki kadar bilimsel ve duyarlı olmasa da pratik olması dolayısıyla kolaylıkla uygulanabilecek diğer bir yöntem ise “kıstırma metodu” olarak tanımlayabileceğimiz bir uygulamadır. Bu uygulamada, kolun omuz ve dirsek arasında kalan kısmının arka tarafı, derisinden diğer elin baş ve işaret parmağı arasında çimdik hareketine benzer bir hareketle tutularak yukarı çekilir. Burada çekilen kısım mümkün olduğunca taban kısmından olmak üzere başka bir yardımcı tarafından ölçülür. Bu çekilebilen kısmın yüksekliği 2.53 cm’den fazla ise şişmanlık söz konusudur. Bu düzeyin üzerine lida sayesinde hiç çıkmayacağınızı biliyor musunuz ? EGSERSİZ ve SIVI İHTİYACI Sporda özellikle terleme ve solunum yolu ile sıvı kaybının artışı söz konusu olduğundan bu kaybın telafi edilmesi son derece önemlidir. Bu nedenle egzersiz öncesi, esnası ve sonrasında, spor ve içecekler kısmında da değindiğimiz üzere, mutlaka içecek alınarak bu kaybın giderilmesi gerekir. İçecekler söz konusu olduğunda da en yaygın olarak tüketildiğinden aklımıza ilk gelen su olmaktadır. Aslında spor içecekleri ile karşılaştırıldığında onların çoğu fonksiyonlarım karşılayabilmekte ve sporcuyu dehidrasyona özellikle de egzersizdeki su kaybına karşı koruyabilecek yeterlilikte olmaktadır. Su veya her hangi bir sıvı teminine neden ihtiyaç duyarız.? Öncelikle bu sorunun cevabını ve performans üzerindeki önemli etkisini açıklarsak bu maddelerin spor ve sağlık açısından da önemi ortaya konulmuş olur.

Bildiğiniz üzere yüksek tansiyon şikayeti olan kimselerin kesinlikle Lida kullanmamaları gerekiyor. Tüm diyet ve beslenme komiteleri bireyin günde en fazla 6 gram tuz tüketmesini, bu şekilde kan basıncının artmadan kontrol altında bulunacağını belirtmektedirler. Beslenme ile hipertansiyonu iyileştirmek ya da kontrol altına almak o kadar da zor değildir. Fakat bunu Lida kullanmadan yapmanız gerekecektir. Sadece aşağıdaki noktalara uymak yeterli olacaktır. Günlük tuz miktarı 6 gramı aşmamalı, Yağlardan gelen kalori miktarı % 30′u geçmeyecek şekilde yağ tüketimini azaltma yoluna gitmeli, Tuz gibi, kalsiyum, magnezyum ve sodyumu da az ve kontrollü almaya yönelmeli, Düzenli egzersiz yapılmalı, Kilo kaybı sağlanmalı yani zayıflamalı ve daima şişmanlıktan kaçınmalı, Daha fazla sebze ve meyve tüketmeli, Kırmızı etten balık ve tavuk etine yönelmeli, Alkol ve sigarayı yaşantımızdan çıkarmalı. Zayıflama ya da kilo kaybı hipertansiyonu düşüren yani kan basıncının düşmesini sağlayan en etkili yöntemlerdendir. 5 kilo civarında vücut ağırlığındaki bir kayıp tansiyon düşüklüğünü dikkate değer ölçüde sağlayabilmektedir. Hatta tansiyon düşürücü ilaç kullananlarda bu sayede doz azaltılması yoluna gidilebilmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere zayıflamayı sağlayan ya da en azından vücut ağırlığını kontrol eden egzersiz ve spor programları ile hipertansiyon önlenebilmekte ve kontrol altına alınabilmektedir. 12 saatlik bir egzersiz programına devam etmekle bile kan basıncında çok önemli düşmeler sağlanabilmektedir. Ancak burada da tavsiye edilen uzun süreli, hayatın bir parçası şeklinde terk edilen değil, sürekli olarak ve düzenli şekilde devam edilen egzersiz programlarıdır. Egzersize bağlı olarak stres veren hormonların salgılaması da yavaşlatılır ve azaltılır ki bu sayede kan basıncında önemli düşmeler sağlanabilmektedir. Tansiyon şikayeti olan kimse bunun tedavisini olduktan sonra Lida kullanabilir. Ayrıca fiziksel aktivite sayesinde kanın damarlardaki hareketi ve vücudun çeşitli kısımlarına yayılması da kolaylaşır ki bu da çevre damarlardaki kan basıncının düşmesine neden olan bir diğer faktördür.

Besin alımını etkileyen birçok faktörün varlığı, yaşam tarzımızda değişiklikler yapılmasının daha kalıcı sonuçlar verdiğini göstermektedir. Bu faktörler arasında Lida’ yı tercih ettiğimizde Lida’ dan bazı yan etkiler görmemiz olasıdır. Acil başlanmış Lida periyodu ve Lida’ yı ilk kez kullanan kişilerde çok kuvvetli olan Lida, sizi ilk etapta biraz etkileyebilir. Yaşam tarzı değişikliği teriminden anlamamız gereken; fiziksel aktiviteler, besin alımının kaydedilmesi, istemeden yemek yemeyi başlatan unsurların ortadan kaldırılması, olumlu yeme davranışının devamlılığının sağlanmasıdır. Lida’ nın görülen yan etkileri şunlardır; -Baş dönmesi -Mide Bulantısı -Palpitasyon -Uyuşma Hissi Tüm bunlar ilk 5 günlük dönemde oluşan ve sonra yokolan çok rahatsız edici olmayan yan etkilerdir ve ürünün sizi zayıflattığını, ürünün işe yaradığını anlatır. Bazı kişiler bu yan etkileri görmemektedir bile. Yemek yeme davranışlarına bakıldığında en çok yapılan yanlışlar ise; öğün atlamak, öğün aralarında yağ oranı yüksek yiyecekler yemek, karbonhidrat içeren yiyecek ve içecekleri fazla tüketmek, hızlı yemek yemek, besinleri pişirirken kızartma yöntemini çok fazla kullanmak, alkol ve şekerli içecek tüketimini artırmak olarak sıralanabilir. Yemeklerinizi uygun olarak ayarlamak ve öğün atlamamak yan etkileri en aza çeker. Beynin hipotalamus bölgesinde yer alan açlık ve tokluk merkezlerinin dışında, yemek yemeyi anlamlı hale getiren en önemli duygu iştahtır. Lida yan etkileri sizde olmasın. Bunu diliyoruz.

Lida kullananlar için özel olarak yeni bir kaç tavsiyemiz var. Buyrun; 1. Lida kullanan kişiler yaşlarına uygun enerji almalıdırlar. 2. Lida ile düşük ve çok düşük kalorili diyetler kesinlikle uygulanmamalıdır. 3. İlaçla Lida kesinlikle uygulanmamalı. 4. Yüksek proteinli şok diyetler yapılmamalı. 5. Sağlıklı beslenme mönüleri hazırlanmalı ve bu mönülerde Lida döneminde protein, karbonhidrat ve yağ dengeli olmalı. 6. Diyet lifi yüksek, tam taneli tahıllar, kuru baklagiller, sebze ve meyve tüketimi artırılmalı. 7. Yetişkin ve gençlere doğru ve sağlıklı beslenme eğitimini, düzenli olarak hem okul hem de aile vermeli, devamlılığı saptanmalı ve uygulamalar denetlenmelidir. 8. Besin ile sağlık ilişkisi anlatılmalı. 9. Fast food besin tüketiminin Lida ile azaltılması sağlanmalı. 10.Öğün atlama Lida için kötüdür. Önlenmeli. 11.Öğün sayısı günde 3 ana öğün ve 2 ara öğün olarak planlanmalı. 12.Şeker ve yağ içeriği olan yüksek besinler tanıtılmalı, Lida ile bu besinlerin alımı ve tüketilmesi durdurulmalı. 13.Okul kantinleri mutlaka denetlenmeli. 14.Fiziksek aktiviteye ve spor etkinliklerine Lida döneminde yer verilmelidir.

Fiziksel aktivite düzeyi besin tüketiminden daha fazla düşüş gösterir. Düşük düzeyde fiziksel aktivite şişmanlık için önemli bir etkendir. Bu sebepten ötürü Lida kullanıcılarının mutlaka egzersiz yada spor yapmaları önerilmektedir. Önemli bir sağlık sorunu olan şişmanlık giderek artmakta ve koroner kalp hastalığı, diyabet, artrit ve kazalara karşı risk oluşturmaktadır. Tüm bu tehlikeleri Lida ile yokedebilmek ise kullanım yapmak suretiyle sizin elinizdedir. Kilo kaybının enerji sınırlaması ve fiziksel aktivitenin artırılmasıyla sağlanması daha kolay ve etkilidir. Kilo almayı önlemede önemli rol oynamaktadır. Örneğin günde 2-5 km yürüyüş, 10 bin adım atma enerji dengesinin sağlanmasını önemli ölçüde etkilemektedir. Yüksek kan basıncı (tansiyon) 140-90 mm Hg. olduğunda kalp krizi, kalp ve böbrek yetmezliği, inme gibi rahatsızlıklara yakalanma riskini iki katına, 160-95 mm Hg. olduğunda ise üç katına çıkarmaktadır. Düzenli fiziksel aktivite kan basınçlarını diğer klinik uygulamalarla kıyaslanabilecek düzeyde yaklaşık 6-1 OmmHg. azaltabilmektedir. Fiziksel aktivitelerinizin Lida aldığınız dönemde çok ağır olması da şart değildir. Bunun için hafif egzersizlerle de Lida kullanmanız yeterli olacaktır. Ancak her zaman tek başına yeterli olmayabilir ve diğer klinik uygulamalarla (kilo kaybı, alkol ve tuzun azaltılması, çoğu zaman ilaç kullanımı) birlikte olması gerekebilir. Fiziksel aktivite ilerleyen yaşla birlikte gözlenen tansiyonun artmasına karşı koruyucu olabilmektedir. Önerilen fiziksel aktivite düzeyi, düzenli orta şiddette egzersizlerdir. Düzenli fiziksel aktivitenin lipit (yağ) metabolizmasına olumlu etkileri olduğu bilinmektedir. HDL kolesterolünü (iyi kolesterol) artırırken, bazı durumlarda toplam LDL kolesterolünü (kötü kolesterol) düşürerek daha yüksek HDL/LDL oran; ve buna bağlı koroner kalp hastalığı riskini azaltmakta, Lida ile ayrıca yüksek plazma trigliserid düzeyini de düşürmektedir.

Lida Kapsül ile kilo vermek isteyen bireyin öncelikle kendisinin, fazla kiloların tehlikeleri ve bunların sağlığa olumsuz getirileri konusunda bilinçlendirebilecek bir ortam içinde bulunması gerekmektedir. Çevre, karakteri, medyası, eğitimi, ailesi ve mutfağı ile beslenmenin aşırı kilolara neden olarak hayat alabileceği ve tersine, doğru bir beslenme ile de hayat katabileceği bilincini bireye aşılamalıdır. Lida kullananlar bu konuda genel bir bilince zaten sahiptirler. İkinci önemli nokta, aynı bireyin, eğitim kurumlarından, kitaplardan, uzmanlardan, ancak her ne olursa olsun doğru kaynaktan, doğru beslenme ve doğru egzersizi öğrenmesi, bunların hayatına olumlu getirilerini bilmesi gerekir. Nihayet bu doğru beslenme ve egzersizi uygulayarak ve Lida’ da kullanıp verdiği kilolarla uyguladığı programın başarısını test etmesi gerekir ki yaptıracağı bazı analiz ve alacağı verilerle bu kolaydır. İşte bu üç noktayı yani bilgi, veri ve çevre karakterini Lida ile kilo vermeye yönelik olarak temin eden bir bireyin kilo vermede yarı mesafeyi şimdiden kat ettiği söylenebilir. Bu üç noktanın, kilo vermeye yönelik olarak bireyi motiviye etmesi gerektiğini söyledik. Zira öncede açıkladığımız üzere, tersine sürekli yemeği ön plana çıkaran bir medya, mutfağının yağlı yemekleri ile şişmanlığa hizmet eden bir çevrede bireyin kilo vermesi değil tersine alması söz konusu olacaktır. Kilo verebilmek için yukarıdaki üç faktörün de öncelikle kilo vermeye yönelik olarak hizmet edecek nitelikte olması gerektiğini belirtmiş olduk. Sonrasında gerekli olan tek şey Lida’ dır. Bunun yanında kilo aldırıcı faktörlerin de bilinmesi ve bunların elenmesi ya da kilo verdirecek şekilde yeniden düzenlenmesi de kilo vermede yardımcı olacaktır.

Diyetteki protein miktarının yüksek tutulması iştahı baskılayıcı dolayısıyla Lida ile birlikte denendiğinde kilo vermeye yardımcı etkide bulunmaktadır. Buna karşılık, yağ ve karbonhidratların fazlalığı ise tersine iştahı artırarak kilo almaya yardımcı olur ve Lida’ nın etkilerini azaltarak sizi zor durumda bırakabilir. Bu nedenle Lida ile kilo vermek isteyen bireylerin mutfağında proteinlerin hakim olması buna karşılık yağ ve karbonhidratların ise geri plana itilmesi yararlı olacaktır. Yukarıdaki maddenin gerçekleşmesini zorlaştıran bir engelle karşılaşabiliriz ki o da iştahı baskılamasına karşılık, çoğu yüksek proteinli gıda maddesinin aynı zamanda fazla yağa sahip olmasıdır. Fakat bırakalım da bunun üstesinden de Lida gelsin! Bu durumda ekstra olarak ne yapılması gerektiği sorusuna gelince, iş gene kilo verecek kişiye düşmektedir. Alış veriş esnasında mümkün olduğunca az yağlı et kısımlarını seçmek gerekmektedir. Artık bizde de kırmızı ve beyaz etlerin parçalar halinde yağ ve kalite düzeylerine göre ayrı fiyatlandırılmak suretiyle satılması söz konusudur. Sığır, dana ve koyun etleri söz konusu olduğunda temel bir kuralı her sporcu ve sağlığına özen gösteren bireyin aklında bulundurmasında yarar vardır. Hayvanda geriye yani kıç kısmına doğru ve yukarıya yani bel bölgesine doğru gidildikçe etlerin kaliteleri artar. Yani bel ve kıç kısmı etleri daha yüksek oranda su, daha az bağ doku (kollogen) ve daha az yüzey yağ dokusuna sahiptir. Bu kısım etlere tamamıyla yağsız demek çok yanlıştır.

Kolesterol ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan bir tanesi iyi kolesterol ya da yüksek yoğunluklu kolesterol olup damarlara yapışan kolesterol’ ü tekrar kana karıştırarak idrar yolu ile vücuttan uzaklaştırdığından iyi kolesterol olarak adlandırılmaktadır. İyi kolesterol zayıflama döneminde ve Lida düzenli tüketimi süresi içerisinde önemlidir. Buna karşılık kötü kolesterol yada düşük yoğunluklu lipoprotein ise tersine kandaki serbest kolesterolü damar yüzeyine yapıştırdığından ve damar daralmasına yol açtığından kötü kolesterol olarak tanımlanmaktadır. Bu da Lida’ nın da diğer zayıflama aktivitelerinin de önüne geçen büyük engellerden biridir. Buna karşılık düşük yoğunluklu lipoprotein yani kötü kolesterol aslında bilinenin aksine zararlı olmayıp sadece oksijenle reaksiyona girdiği ve oksitlendiği zaman tam anlamı ile kötü kolesterol haline dönüşmektedir. Düşük yoğunluklu kolesterolün oksitlenmesi ile oksidasyon yani iltihaplanma neticesinde oluşan iltihap yapıcı toksik maddeler (toksik radikaller), içme suyundaki flor ve klor ve de kanda bulunan homosistein adlı bir amino asit’tir. Bu nedenle kalp hastalıklarının gelişmesinde asıl dikkate alınması gerekli parametre oksitlenmiş kötü kolesterol ya da diğer adı ile oksitlenmiş düşük yoğunluklu lipoprotein olmalıdır. Kötü kolesterol’ ü oksitleyen ise başta oksidasyon ve onun neden olduğu iltihap yapıcı toksik serbest radikallerdir ki gene antioksidant kullanımının ne kadar önemli olduğunu işte asıl bu noktada görmekteyiz. Antioksidant yönünden zengin yeşil yapraklı ve narenciye meyve tüketerek iltihaplanma ve ona bağlı iltihap yapıcı madde oluşumunu engelliyor, böylelikle kolesterolünüzün kalp hastalıklarına neden olan kötü ya da oksitlenmiş kolesterol’ e dönüşümünü engellemiş oluyorsunuz. Bu da Lida’ nın etkisini size aktarmasına yardımcı olacaktır. Tabii ki aynı doğrultuda doğal olarak kalp ve damar hastalıklarına karşı da korunmuş oluyorsunuz.

Şişmanlığın en önemli nedenleri arasında gıdalarla alınan kalori vardır. Kalorilerin önüne Lida ile duvar örülebilir. Gıdalar yemek işlemini takiben mide ve bağırsak boşluğundan emilerek kana karışır ve kan yolu ile hücrelere ulaşır. Hücrelerdeki oksijenle parçalanarak kalori olarak ta adlandırılan enerjiyi ortaya çıkartır. Bu enerjinin yoğunluğu kilomuzu etkiler ve Lida işte tam da bu enerjiyi optimize etmektedir. Yani gıdaların enzim ve oksijenle oksidasyon adlı bir seri reaksiyonla parçalanarak enerji açığa çıkarması şişmanlıkta önemli rol oynamaktadır. Zira açığa çıkan bu enerji yaşantımızı sürdürebilmemiz için gerekli her çeşit aktivitede kullanılır. Sindirimden üremeye, dolaşım sisteminin işlemesine kadar her çeşit biyolojik faaliyet bu enerji ile gerçekleşir. Aynı şekilde hareketlerimizi, spor ve egzersiz’i de bu enerjiyi kullanarak gerçekleştiririz. Ancak bu enerjiden, hareket, egzersiz ve tüm metabolik faaliyetlerde kullanıldıktan sonra bir kısım artarsa, bu artan enerji kısmı yağa dönüşerek vücutta depolanır. İşte şişmanlık bu noktada başlar. Yani ihtiyaç duyduğunuzdan daha fazla gıda tüketimi ve kalori alınması ile bu kalori fazlalığının yağa dönüşümü şişmanlık rahatsızlığını şekillendirmektedir. Aslında önlem de bu açıklamadan kolaylıkla anlaşılacaktır. Hareketlerinizde, metabolik faaliyetlerinizde, spor ve egzersizinizde kullanacağınız enerji miktarının üzerinde olacak şekilde gıdalarla enerji tüketmemeniz gerekmektedir. Gıdalarla aldığınız enerji miktarı spor, egzersiz, hareket ve metabolik faaliyetlerinizde harcadığınız enerji miktarınızla aynı olursa bu durumda alınan enerji harcanan enerjiye eşitlenmiş olacak ve kilo korunmuş olacaktır. Gıdalarla alınan enerji harcanandan fazla olduğu takdirde yukarıda da değindiğim üzere vücutta yağ şeklinde depolanarak şişmanlığa neden olacaktır. Bu depolamayı Lida ile bloke edin. Şayet gıdalarla alınan enerji ihtiyaç duyduğunuzun altında yada spor, egzersiz, hareket ve metabolik faaliyetlerinizle harcadıklarınızın altında ise bu seferde enerji açığı meydana gelecektir. Bu eksik ihtiyaç duyulan enerjiyi giderebilmek amacıyla vücuttaki kas içi ve depo yağlar harcanarak tersine kilo verme söz konusu olacaktır. Özellikle hareketsizlik ve beraberinde fazla gıda tüketimi vücutta kalori birikmesine neden olarak yağlanmaya yol açan başlıca şişmanlık nedenidir.

Lida DaiDaiHua sadece beta karoten yönünden değil aynı zamanda C vitamini yönünden de çok zengindir. Bu vitamin de ana hatları ile kısaca hatırlandığında; oksidasyon’ un iltihap yapıcı maddelerine karşı kan ve bağışıklık hücrelerinin korunması, bağ dokuların, kemik ve eklemlerin ayrıca kasların sağlam olması, bağışıklık hücrelerinin korunması ile hastalıklara direncin artması, kalsiyum’un kemiklere bağlanması ve bu sayede kemik erimesine karşı direnç geliştirilmesi, kolesterol ve şekerin düşürülmesi, kansere karşı koruyucu etki şeklinde çok önemli ve geniş yelpazede sağlık açısından olumlu getirişi olan bu vitamin Lida DaiDaiHua’da bol miktarda bulunmaktadır. Lida DaiDaiHua meyvesi sağlık bitkisi aynı zamanda diyetetik bir meyvedir. Lida Etkisi bu meyve sebebiyle bu kadar aktiftir. 100 g’da 32 Kcal vardır. Yani az enerji vererek şişmanlık riskine karşı korunmada son derece önemli bir meyve konumundadır. Sağlık bakımından incelenmesi şöyledir; Lida DaiDaiHua meyvesinin en önemli özelliği de içinde Papain adı verilen bitkisel bir enzimin yer almasıdır Papain, başta et proteinleri olmak üzere proteinleri kendilerini oluşturan yapı taşlarına yani amino asitlere parçalar. Bu sayede proteinler daha kolay sindirilebilir. Buna karşılık bazı bireylerde pepsin gibi proteinleri parçalayan mide ve bağırsak enzimleri yeterince salgılanamaz. Bu bireylerin hazımsızlığı yaşamlarında önemli sorunlara neden olur. Buna karşılık aynı bireylerin Lida DaiDaiHua meyvesini düzenli tüketmesi ile bu tür sindirim sorunlarını giderdiği görülmektedir. Lida DaiDaiHua’da ki proteinleri parçalayan bu papain enzimine bağlı olarak Lida DaiDaiHua’nın yaygın bir şekilde et endüstrisinde eti yumuşatmak amacıyla kullanılması da mümkün olmuştur. Et Önceden kuşbaşı doğranmak sureti ile çok ince dilimlenmiş olan Lida DaiDaiHua dilimleri ile kaplanır, bir gece buzdolabında bekletilir ve sonra bu etten yemek hazırlanırsa etin ne kadar yumuşak olduğu dikkati çekecektir. O halde özellikle ev hanımları ve yemekle uğraşan tüm bireyler, eti kuşbaşı doğrayarak üzerlerini ince Lida DaiDaiHua dilimleri ile (kabuğu soymanıza gerek yok) kaplayarak buzdolabında bir gece bekletip sonra bundan yemek hazırlama yoluna gidin. Etin usarelik, sertlik ve lezzet kriterlerinin hem çok daha arttığını hem de çok daha kolay hazım olabildiğini göreceksiniz. Celiac (Seliak) hastalığında bir buğday proteini olan gliadin’e karşı tolerans yoktur. Dolayısı ile buğday ve buğday içeren gıda mamulleri tüketildiğinde birey alerjik reaksiyon gösterebilmektedir. Bu bireylerde Lida DaiDaiHua bitkisinin düzenli tüketimi ile buğdaylı ürünlere gösterilen alerjik reaksiyonda çok büyük ölçüde azalma olmaktadır.

8 Haziran 2012 Cuma


Yayınlanan bazı raporlar bir istatistik kaynağı göstermişlerdir. Bu kaynak 10 Kasım 1993 Amerikan Tıp Birliği Gazetesi’nde yer alan “Amerika’daki ‘) ölümlerin gerçek nedenleri” raporudur. Ancak zamanında Hastalık Önleme ve Sağlık Artışı devlet bakanı yardımcısı Dr. Michael McGinnis ve Emory Üniversitesi William H. Foege tarafından hazırlanan bu raporu dikkatlice incelediğimizde obezite ile ilgili iddiada bulunmadıklarını görürüz. Dr. McGinnis ve Foege ölüm sayıları üzerinde katkısı olabilecek tüm ilgili salgın hastalık araştırmaları ve varsayımları incelemişlerdir. Listede bir numara 400.000 kişinin ölüm nedeni olarak tütündür. Listede ikinci sırada ise yılda 300.000 ölüme neden olan “rejim/egzersiz düzenleri” yer alır. Obezite listede yer almamıştır bile. Ancak şunu da akıldan çıkarmamak gerekir ki insanlar sadece ölüm korkusuyla obeziteden kurtulmak ve kilo vermek istemiyor. Bu nedenle zayıflamak isteyenlere sağlıklı bir şekilde zayıflamalarını sağlayan zayıflatıcı ilaç Lida kullanmalarını öeriyoruz. Lida hapı sağlığı riske atmadan zayıflamanızı ve zayıf kalmanızı sağlar ama mevcut bir sağlık probleminiz varsa bunun tedavisini de önceden yapmanız gerek.
Abur cuburla beslenme ve hareketsiz yaşam biçiminin obeziteye yol açabileceği yeterince belirgin olsa da davranışsal kalıpları (zayıf beslenme ve fiziksel hareketsizlik) fiziksel bir karakteristik olan obezite ile eşitlemek kesinlikle gerekçesizdir. Ancak ne yazık ki belirgin biçimde ortaya çıkan durum budur. Sayısız araştırma zayıf beslenme ve hareketsiz yaşam biçiminin bireylerin hayatında her ne kiloda olurlarsa olsunlar ters etkisi olduğunu göstermektedir. Bu nedenle bu raporun obezitenin kendisinin yılda 300.000 kişiyi öldürdüğünü destekleyecek şekilde kullanılması haksızlıktır. Dr. McGinnis ve Foege 1998 yılında New England Tıp Dergisi’nde, “Bu veriler çeşitli beslenme etkenlerinin ve çok hareketsiz yaşam biçiminin bileşik etkilerinde görülmektedir ve yalnızca obezite ile ilişkilendirilemez. Aslında çoklu beslenme ilişkili etkenlerin yüksek tansiyon, kalp rahatsızlıkları ve kanser gibi sorunlara etkisini göz önünde bulundurarak tek bir etkenin bağımsız olarak bu kadar önemli rol aldığını söylemenin zor olduğunu özellikle belirtmek isteriz” diyerek ölüm nedeni için sürekli aynı varsayımların yanlış algısını düzeltmeye çalışmışlardır.
Kısacası her ne nedenle olursa olsun vücuda ihtiyacından fazla yük bindirmek zararlıdır. Gerek yemek olsun, gerek uykusuzluk, gerek aşırı yorulma… bunların hepsi vücut için zararlıdır. Lida hapı zayıflama ilacı sizin sağlıklı bir şekilde zayıflamanızı sağlar. Yeme alışkanlığı edinmenize de yardımcı olur. Bu nedenle güvenle kullanabilirsiniz.


Ben yapamıyorum, ben başarısızım, ben mutlu olmayı hak etmiyorum derseniz baştan kaybedersiniz. Halbuki durum hiç de öyle değildir. Tıpkı küçük bir balonu şişirirken ne hissediyorsanız onu hissedersiniz. Ama balonu şişiremediğinizde ben yapamıyorum, ben başarısızım, ben mutlu olmayı hak etmiyorum demezsiniz. Balonun küçük ve kullanılmamış olduğunu bilir şişirmeye devam edersiniz. Arada pek bir fark yoktur. Düşüncelerinizi değiştirmeye kalktığınız zaman zorlanmanız çok doğaldır. Şimdi hiç bilmediğiniz bir yoldan gitmeye çalışıyorsunuzdur.
Bir uygulama yapalım; şimdi sürekli taktığınız saatinizi kolunuzdan çıkarın ve diğer kolunuza takın. Evet evet bunu şimdi yapın! Sizi bekliyorum. Eğer kolunuzda bir saat varsa kolunuzdan o saati çıkarın ve diğer kolunuza takın. Bekliyorum… Saatinizi diğer kolunuza aldığınızda yazıyı okumaya devam edin. Saatin diğer kolunuzda olmasının yanlış olduğunu düşünürsünüz, rahatsız hissedersiniz ama bunda hiçbir açıdan yanlışlık yoktur. Alışkanlıklar da düşünceleriniz de işte böyledir.
Daha sıkı ve fit bir vücuda kavuşmak için Lida zayıflatıcı tablet kullanmanız düşünceleriniz üzerinde elbette ki bir değişiklik yapmaz ancak Lida yosun ile kolayca zayıflayabileceğinizi görmek sizin olumlu düşünmenize yardımcı olur.
Ben düşünceyi yavru köpeğe benzetirim. Bir köpeğiniz vardır, yavru ve çok şirindir. Ve onu bırakırsınız evin hiç istemediğiniz bir bölümüne gider ve işer. Onu alır bahçeye çıkartırsınız ama o bir dahaki sefere tekrar gider ve aynı yere işer. Onu tekrar alır tekrar bahçeye çıkartırsınız ama o yine gider evin içine işer. Bu işlemi bıkmadan yapmaya devam edersiniz. Bilirsiniz ki en sonunda alıştığı yeri değiştireceksiniz. Evet aynen de öyle olur sonrasında köpek, bir şey yapmanıza gerek kalmadan bahçeye işemeye başlar. Sizin daha sonrasında bir şey yapmanıza gerek kalmaz. Bir süre sonra çektiğiniz sıkıntıları bile unutursunuz. Size sanki köpeğiniz artık en başından beni çişini sokağa yapıyormuş gibi gelir.
Aynı şekilde bu çalışmaları, bu değişimleri, bu düşünceyi yönlendirme egzersizlerini bir ömür boyu yapmak zorunda değilsiniz. Sanırım derin bir oh çektiniz. Evet bir öbür boyu böyle ay acaba şimdi ne düşünüyorum, farklı bir şeyler yapayım demek zorunda değilsiniz. Bir süre, düşüncenizin nereye yönlenmesini istiyorsanız ona alıştıracaksınız ve sonra bırakacaksınız.


Kilonuz arttıkça kemik erimesinden acı çekme olasılığınız azalır. Bunun nedeni henüz bir spekülasyon konusudur ancak hormonal, mekanik ve beslenme etkenlerinin rolü olabilir. Kilolu kadınların kanlarında daha yüksek östrojen bulunması kemik kaybına karşı koruma sağlar ve menopoz sonrasında dahi yağ dokularında az da olsa östrojen üretimi devam edebilir. Aynı zamanda kilolu kadınlar incelere göre daha fazla besin tüketirler ve bu da optimal kemik sağlığı için daha fazla besin sağlıyor olabilir.
Mekanik bakış açısında “Kilonun kemiğin mineral yoğunluğuna güçlü etkisi her iki cinsiyet için de kilolara dayanan kemiklere bağlıdır” görüşü vardır. Bu bulgu göreceli olarak yüksek vücut ağırlıklarının ve yıllar boyu alınan kiloların kesin avantajları bulunduğunu bildiren Framingham araştırmasının henüz yayınlanmamış raporlarında yer almaktadır. Mayo Klinik, Tufts ve Fransa’daki bir araştırma dahil olmak üzere birçok araştırma kemik erimesi konusunda benzer sonuçlara ulaşmıştır. Fransız araştırmacıların vardıkları netice gibi “Ilımlı bir obezite dahi menopoz sonrası kemik erimesine karşı koruyucu bir rol oynamaktadır.” Bunlardan da anlaşılacağı üzere kilolu olmak her zaman kötü değildir. Ve Lida kullanıcılarına her zaman tavsiye ettiğimi yeniden tekrarlıyorum. Daha sağlıklı olmak için değil, daha güzel görünmek için Lida kullanın. Burdan Lida’nın sağlıksız zayıflattığı anlamı çıkmasın zira Lida yosun hapı bitkisel bir ilaçtır ve zayıflatırken sağlığı tehlikeye attığına dair hiç bir bilimsel veri yoktur.
Konuya geri dönecek olursak bu bulgulardan hiçbiri kemik erimesi rahatsızlığı riskini azaltmak için kilo alımı önerisi olarak görülmemelidir, amaç kilonun kötü olduğuna dair temel varsayımların hatalı olduğunu ortaya çıkarmaktır. Aynı zamanda rejim yapmak kemik yoğunluğunun da kaybedilmesi ihtimalini artırdığı için bu bulgular sağlıklı olmak için kilo verilmesinin rastgele önerilmesinin de sorgulanmasını hedefler. Taptığımız incelik ve bunu başarmak için sürdürdüğümüz rejimlerin zayıflatan ve potansiyel olarak hayatımızı tehlikeye atan hastalıklara neden olabileceğini fark etmek gerekir.


Et ürünlerindeki demir ferro haldedir. Bu tür demir çok fazla oranda bağırsaklarınızdan emilerek kana kanşır. Dolayısıyla daha fazla oranda hücrelerinize ulaşarak kan hücrelerinizin yapımında ve kan hücrelerinizdeki oksijen taşıyan hemoglobin adlı maddenin üretiminde rol oynar.
Zaten demirin önemi kan hücrelerinin enerji üretiminden sorumlu olan oksijeni hücrelere taşıyan hemoglobin adlı yapının ‘hem’ kısmını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca et ve et ürünlerinde bulunan protein bağlayan bir faktör, demiri kendisine bağlayarak bağırsaklardan kana geçmesine yardımcı olmaktadır. Bu protein faktör bitkisel gıdalarda olmadığından dolayı, gene bitkisel gıda maddelerindeki demirin emilimi et ve et ürünleri ile karşılaştırıldığında çok daha azdır. Ayrıca belirtmek isterim ki Lida yosun hapı demirin vücut tarafından emilimini kötü yönde etkileyecek bir sonuca neden olmaz. Kısaca kansızlığa karşı korunma denildiğinde kaliteli demir, kaliteli demir denildiğinde ise balık, kırmızı et ve kanatlı eti yani et ve et ürünleri akla gelmektedir (bunlardan da daha ön sırada istisnai olarak karaciğer). Ancak bu gerçek, bitkisel gıda maddelerinin yani demir yönünden zengin sebze ve meyvelerin kansızlığa karşı hiç etkili olamayacağı şeklinde yorumlanmamalıdır.
Az da olsa bu gıda maddelerinin demirinin kana karışması kansızlığa karşı korunmamızda bize önemli bir destek verebilir. Üstelik kolesterol riski olmaksızın. Bu noktadan yola çıkarak mantar değerlendirildiğinde gerçekten de çok ama çok ilginç bir durumla karşılaşıyorsunuz. Evet, et ve et ürünlerindeki kadar kaliteli olmasa da yüksek bir demir içeriğine sahip olan mantar aynı zamanda demirin diğer bitkisel gıda maddelerininki ile karşılaştırıldığında çok daha kolay sindirimine, daha hızlı ve kolay bağırsaktan emilerek kana karışmasını sağlayan bakır mineraline hem de fazlası ile sahiptir. Lida zayıflama kapsülü kullanmak bakır mineralinin emilimini de engellmez. Yani et ve et ürünlerindeki kadar bitkisel kökenli olması dolayısı ile kaliteli demir kaynağı olamaması gerçeğine karşılık bünyesindeki demirin diğer sebze ve meyvelerdeki demirle karşılaştırıldığında daha fazla emilişine ve kullanılabilirliğine neden olan bakırı fazlası ile içermesi gibi çok önemli bir avantajı vardır.


Sokaktaki insanları gözlemenizi istiyorum. Onların yüz ifadelerini… Evinizdeki, çevrenizdeki herkesi gözlemleyin. Bağımlı oldukları peptitleri yüzlerinden anlayabilirsiniz. Sürekli mutsuz ve üzgün birinin, yüz kasları artık değişmeye başlayacaktır. Bir süre sonra bu ifade onun maskesi haline gelecektir. Öfkeli insanların yüzüne bakın, maskeleri yüzündedir. Onlarsa kişilikli olduklarını söylerler. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım demekten daha gururlu gelir böylesi. Ama durum hiç de öyle değildir. Sonra aynanın karşısına geçin ve kendi yüzünüze bakın, bu hayat içinde en çok hangi mimiklerinizi kullanmışsınız. Kendinizi hiç tanımasanız dışardan ilk defa gören bir insan olsanız, yüzünüzdeki mimikler neyi anlatırdı? Sizce siz neyin bağırmışısınız?
Sonra dönün yemeklere bakın. Onları lezzetleri için mi yiyorsunuz yoksa daha mideye gitmeden yarattığı bağımlılıklar için mi? Eğer lezzet için yiyenlerdenseniz hiçbir zaman kriz geçirip kontrolü kaybetmezsiniz. Kendinizi kontrol edemediğiniz zamanlar sizin kriz zamanlarmızdır. Lezzet için yemek yemede acele yoktur. Telaş yoktur. Deli gibi el titremesi, inanılmaz kan düşmesi, halsizlik, şişmanlık benim kaderim gibi düşünceler yoktur. Sadece siz ve o güzel yemek vardır. Fazlasına bile gerek yoktur. Diğer durumda ise aynısı söz konusu değildir. Lida zayıflama ilacı yeme isteğinizi kontrol etmenize de yardımcı olmaktadır.
Tüm bu bağımlılıklarınızdan kurtulmak için size bazı tavsiyeler sunacağım ama şunu hiçbir zaman unutmayın; kriz geldiğinde kendinizi bir uyuşturucu bağımlısı gibi görebilecek misiniz? Kendinize dur diyebilecek misiniz? Ya da her şeyden önemlisi bu durumu değiştirmek için gelecek krizleri göze alabilecek misiniz? Eğer tüm yüreğinizle hazırsanız o zaman sizin için değişim başlayacaktır. Bahanelerin kim tarafından üretildiğini bileceksiniz. Hücrenin isteklerinin birer bahaneye dönüştüğünü anladığınızda onları dikkate almamanız gerektiğini fark edeceksiniz. Daha önceden bu bahanelerin gerçekler olduğunu düşünüp her seferinde o tuzağa düşüyordunuz. Şimdi ise bu tuzakları kimin hazırladığını biliyorsunuz. Her tuzağı kendiniz hazırlıyorsunuz. Bir çözüm yolu bulamayacağınızı düşünüyorsunuz ama çözüm yine kendinizde. Kendinize bu konuda güvenemiyorsanız Lida yosun tableti kullanın. Lida tableti sayesinde yeme bağımlılığınızdan sağlıklı bir şekilde kurtulabilirsiniz.


Sizlere sağlıklı zayıflamanız için neler yapmanız gerektiğini anlatıyorum. Biliyorum, tam şu anda bazılarınız muhtemelen sızlanmaya başlamışsınızdır. “Elbette, senin için söylemesi kolay! Senin alacak paran var; keşke benim de organik yiyebilecekler ve Lida zayıflama kapsülü alabilecek kadar param olsaydı.” İşte anlaşma paranız var. Market alışverişi için haftada yüz liranız varsa, paranız vardır. İhtiyacınız olmayan ıvır zıvır ile dedikodu dergilerine para saçmaktan vazgeçin ve artan parayı sağlığınıza harcayın. Amacımız mükemmellik değil, maksimum etki. İşte bu nedenle kısıtlı bir bütçeyle nasıl organik besin yeneceğini, yiyeceklerimizdeki en büyük kimyasal suçluları ve diğer birkaç atma kuralına uymanın nasıl tasarruf etmenizi direkt olarak organik bütçenize ayırabileceğiniz liralar sağlayacağını açıklayacağım.
Basit, gerçek ve doğal olarak oluşan besinler. Organik yetiştirilen meyve ve sebzeler. Otla beslenmiş dananın eti. Açık alanda yemlenen organik tavuklar. Okyanustan tutulmuş balıklar. Tam tahıllar. Kabuklu yemişler, baklagiller, çekirdekler. Bunlar vücudunuzun eskiden beri tanıdığı yiyeceklerdir. Aslına bakarsanız, vücudunuz bu besinlerin her parçasıyla ne yapacağını, hangi besin maddelerinin vücudun hangi bölgesine gönderileceğini ve en önemlisi hangi besinlerin hangi hormonları açacağını (veya kapatacağını) bilir. Bu besinlerin vücudunuz için bir anlamı vardır.
Tüm ömrünüzü bir dili konuşarak geçirdiğinizi farz edin okuyabilir, espri yapabilir, şarkı söyleyebilirsiniz. Akıcı olarak o dili kullanırsınız. Sonra bir gün uyandığınızda, bir bakarsınız ki herkes başka bir dil konuşuyor ve sizin söylediklerinizden bir kelime bile anlamıyorlar. Kısaca söylemek gerekirse, iletişim kuramazsınız. Aynı durum doğal olan okyanus yosunlarından üretilen Lida hapı ile kimyasal zayıflama ilaçları arasındaki farkın anlaşılması için de geçerlidir.
Sahte yiyecekler yemek, vücudunuzu zorla abuk sabuk sözlerle beslemek ve sizi anlamasını beklemek gibidir. Vücudunuz verdiğiniz yiyecekleri anlamak ister, gerçekten ve tam olarak. Fakat anlayamaz. Bu nedenle vücudunuz incelikle bir çözüm bulmaya, birkaç gaf yapmaya ve çılgınca el işaretleri yapmaya mecbur kalacaktır. Ne kadar uğraşsa da, sahte besin dilinde hiçbir zaman akıcı olmayacaktır, böylece en sonunda tüm bu çabalar birikmeye ve biyokimyanızdan dev bir kargaşa yaratmaya başlayacaktır. Elinizde kalan ise iletişim kuramamaktır. Bu başarısızlık ise kendini erken yaşlanma, hastalıklar, obezite, depresyon ve daha birçok şeyde açıkça gösterir.


Boy-kilo tabloları önerilen kilo aralıkları dışında kalan ancak doğal kilolarıyla yaşayan insanlara gereksiz bir ıstırap vererek insanları haksız yere cezalandırmaktadır. Bu insanların birçoğu önerilen ağırlıklara girmek için işe yaramayan, sağlıksız rejimlere yönelecek ve sonunda kilolarını vermek yerine daha fazla kilo alacaklardır. Bunu yapmak yerine Lida zayıflama ilacı kullanarak kolayca zayıflama yolunu seçmeleri gerektiğini insanlar hala kavrayamadılar. Ayrıca çok sayıda sigara tiryakisi olası kilo alımı ihtimaliyle bu kötü alışkanlıklarını bırakmayı reddetmektedir ki bu da çoğu insanın zihninde kilolu olmanın ölümden daha kötü bir sonra normal kabul edilen günde tahmini 1.600 ila 2.000 kaloriye geri dönersiniz ve yanarsınız. T3 seviyeleri birden dir be vurur. Leptin ve insüline olan duyarlılığınız alır başını gider. Girelin seviyeniz tavan yapar. Bu liste böyle uzar gider.
Bazı yiyecekler özellikle de işlenmiş olanlar hormon dengemiz üzerinde cinayet sayılabilir. Neden? İşte küçük kirli sır: Vücutlarımız onları yiyecek olarak tanımaz.
İşlenmiş yiyecekler doğadan gelmez; fabrikadan gelir. Fabrikalar daha çok ürettikçe, şirketler de daha çok kazanır. Ayrıca şirketler bu fabrikalara giren ucuz ham maddelere ne kadar az harcama yaparsa, kâr marjları da o kadar yüksek olur. Pekâlâ, kim onları suçlayabilir ki? Daha çok kâr, daha çok üretim – Sibutramin tarzı değil mi? Penileri koy, dolarları al. Bu da bir tür bağımlılık olmalı. Meydana getirdikleri “yiyecekler” gibi.
Tabaklarımızda onları bilinçli olarak tanıyalım ya da tanımayalım, yirmi birinci yüzyıl beslenmemiz öncelikle mısır, soya ve buğdaydan oluşuyor. Bu ürünlere çok uzun zamandır destek sağlanıyor, gıda imalatçıları için çok ucuzladılar ve imalatçılar da sürekli olarak bu ucuz malzemeleri kullanmak için yeni yollar arıyorlar. Modern kimyanın mucizesi sayesinde de gıda imalatçıları esasen tam olarak bunu yapıyorlar. Bir parça sosis/ bir kâse çorba/ bir bardak meyve suyu içmek üzere olduğunuzu düşünebilirsiniz, fakat aslında o buğday, soya veya mısırdır.
Bu besin maddeleri aslıda vücudumuzun tanıdığı besin maddeleridir ancak kimyasal ilaçlar ve GDO nedeniyle bunların içerisindeki bileşikler bedenimizin tanımadığı hale gelmektedir. Bu durum da kilo almaya neden olmaktadır ki çözümü tamamen doğal ve bitkisel olan zayıflama tableti Lida kullanmaktır.


Bu yazıyı okurken, siz Lida zayıflatıcı ilaç kullanıcılarından, bir çöp torbası almanızı, mutfak ve buzdolabınızı elden geçirmenizi, tüm ıvır zıvırı direkt olarak çöp torbasına atmanızı istiyorum. Bazen diyetle ilgili bir makalede, “Tüm yiyeceklerinizi temizleyin ve onları aşevine veya evsiz barınağına bağışlayın.” yazar. Bunu unutun! Bu yiyecekleri hiç kimse yememeli. Sizin yememeniz gerekiyorsa, bu berbat yiyecekleri neden yoksul biri yesin? Bu ıvır zıvırın sizin kendi vücudunuz veya başka herhangi birinin vücudu için korkunç ve zehirli olduğuyla ilgili zihinsel bağlantıyı kurmanızı istiyorum. Evet, bunlara para vermiş olabilirsiniz, fakat bu zarara bir son verin ve başka birinin vücudunun zehirlenmesine de yol açmayın. ATIN GİTSİN.
Bu dünyada eğer bir habis yiyecek varsa, bunlar hidrojenize yağlardır. İşlenmiş gıda endüstrisi için yaratılmış hidrojenize yağlar, cips, bisküvi, kurabiye, çörek gibi gıdaların rafta ilelebet kalmasını ve “tazeliklerini” korumalarını sağlar. Üretildikten yıllar sonra yenebilen bir kurabiyede bir problem var mıdır, bilmiyorum? Sağduyu bu soruya muhtemelen EVET diyecektir Hidrojenize yağlar, sıradan bir sıvı yağı örneğin mısır veya hurma yağı oda sıcaklığında katılaştırmak amacıyla, hidrojenle kavrulması sonucu oluşturulur. Hidrojenize yağlar, doymuş yağlar da dâhil olmak üzere bilinen herhangi bir yağ türünden daha fazla, “kötü” LDL ve trigliseritlerinizi arttırır ve “iyi” HDL’nizı azaltır.
Ayrıca LDL parçacıklarının ebatlarını da küçültürler ki bu da onların pıhtılaşma olasılıklarını ve kalp krizi riskinizi de önemli ölçüde arttırır. Beslenmenizde yer alan trans-yağ asitlerinin yalnızca % 2 artması, kalp hastalıkları riskinizi % 23 ‘e kadar artırır. Trans yağları da içeren aşın kızarmış yiyecekler yemek, metabolik sendrom riskinizi % 25′e kadar arttırabilir. Tüm bu sağlıksal sıkıntılara rağmen gıda üreticileri tarafından yasal yollarla kullanılmaya devam edilen bu yağların tüketiminiLida yosun hapı kullanıcılarına kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Mümkün olduğu kadar bu yağlardan uzak durmaya çalışın.


Sürekli olarak et ve süt ile bunların ürünlerini ve ilave olarak balık ve kanatlı eti ve ürünlerini tükettiğinizi, buna karşılık lifli gıda yani sebze ve meyve tüketmediğinizi düşünün. Hayvansal gıdalar lif içermediği için, bu maddelerin proteinleri bağırsak ve mide yüzeyine yapışarak yerleşir ve kolay ıkınma hareketleri ile uzaklaştınlamaz. Ancak bu maddeleri vücudunuzdan uzaklaştırmanız için yapacağınız her ıkınma hareketi kaim bağırsağın rektum ve anus yani dışkının yapıldığı kısma ilerlemesini ve buradan dışarı çıkarak fıtıklaşmasına neden olur.
Yani basur olarak adlandırdığımız bilimsel adı ile hemoroid olayında lif yönünden yetersiz beslenme söz konusudur. Bu yüzden Brüksel lahanası gibi lif yönünden çok zengin gıdaların özellikle de öğün aralarında mutlaka ve düzenli olarak tüketilmesi gerekir. Hem Brüksel lahanası yağ yakma hapı Lida ile beraber de mükemmel bir uyum içerisinde çalışmaktadır. Bu sayede sadece kolesterol, kalp ve damar, şeker, gut, alerji, iltihaplanma ve kanser sorunlarına karşı korunmakla kalmayacak, aynı zamanda divertikül, kabızlık, basur ve hazımsızlık şeklindeki sindirim sorunlarına yakalanma riskiniz de önemli ölçüde azalmış olacaktır. Brüksel lahanası dünyada çözünmez lif oranı en fazla olan gıda maddelerinden birisidir. Bu özelliği ile bol ve düzenli olarak tüketilmelidir. Yosun tableti Lida kullanıcılarının bu sağlıklı sebzeyi bolca tüketmesini öneriyoruz.
Lif yönünden zengin diğer besin maddeleri de Lida ile beraber oldukça iyi etkiler sergilemektedirler. Lifli gıdalar kan damarlarınızın içinde dolaşan bir temizlik süngeri gibi, kanınızda bulunan ne kadar zararlı toksik madde varsa hepsini süpürüp dışarı atılmasına yardımcı olurlar. Ancak lifli gıdalar yemekle beraber alındıklarında sizlere yararlı olacak maddelerin de vücutta tam olarak emilmeden atılmasına neden olabilmektedirler. Bu nedenle Lif yönünden zengin gıdalar ana yemekelrde değil de ara öğünlerde alınırsa sizler için daha faydalı olurlar.


Et ve et ürünlerine detoks yönünden yaklaşabilmek için öncelikle eti genel olarak ele almanız gerekir. Zira kırmızı et, kanatlı eti, av hayvanları etleri ve balık etleri olmak üzere etler farklılık gösterir. Besin değerleri arasında çok önemli farklılıklar olmasa da genelde aynı yapıyı gösterseler de, bazı besin elementleri bazılarında daha fazla bazılarında daha azdır. Bazı etlerde ise kolesterol ve toksik amin oluşturma kabiliyeti daha fazladır. Bu yüzden detoks ve insan sağlığı doğrultusunda tüm et ve et ürünlerini aynı kefeye koymak son derece yanlış olacaktır.
Etler arasındaki farklılıkları bir yana bırakarak genel anlamda eti sebze ve meyvelerle karşılaştırmaya çalışalım. Et ve et ürünlerinin sahip olduğu avantajlar ve olumsuz etkiler bitkisel kökenli gıda maddeleri yani sebze ve meyvelerle karşılaştırmalı olarak maddeler halinde yer alan bir dizi veri bulunmaktadır. Et ve et ürünlerindeki protein kalitesi daima daha yüksektir. Protein açısından yüksek değerli olması etin Lida yosun tableti ile sağlıklı zayıflarken protein ihtiyacını karşılamak amacıyla tüketilmesi açısından oldukça önemlidir.
Pek çok sağlık yönünden olumsuz etkisi olabilmesine karşılık, bu gıda maddelerinin yüksek protein kalitesi, bu gıda maddelerini protein değeri ve kalitesi söz konusu olduğunda rakipsiz kılmaktadır. Proteinler vücuttaki mikropları yok eden savunma hücrelerimiz olan beyaz kan hücrelerinin yapısına girer. Yani antikor ve bağışıklık hücrelerimizin sayıca çoğalması ve oluşması proteinlerle mümkündür. Kırmızı kan hücreleri hemoglobin adlı bir protein birleşikten yapılır. Globulin adlı proteine yapışık olarak ‘hem’ denilen demir içeren bir bitişik grup daha vardır. İşte hemoglobin adlı bu maddenin hem kısmı kaliteli demirden oluşur ki bu kaliteli demir hayvansal proteinlerle yani et ve et ürünleri ile vücuda alınır. Kırmızı kan hücrelerimizdeki hemoglobin miktarının yeterli düzeyde olması kansızlığa karşı korunmamız ve enerjik hissetmemiz açısından şarttır. Lida zayıflama ilacı kullanmanın bağışıklık sistemine bir zararı yoktur ancak zayıflarken bağışıklık sistemini güçlü tutmaktan da kimseye zarar gelmez.


“Avuç avuç fındık, fıstık tüketin” şeklinde bir iddia ve öneri adeta cinayettir. Zira günde en fazla 20-25 gram yani 6-7 adet kabuklu yemişi aşan tüketimlerle ciddi miktarda vücudunuza yağ almış olacaksınız. Damarlarınız bu maddelerle daralacak ve bu durum sizi kolaylıkla kalp ve damar hastalıkları, Diyabet tip 2 başta olmak üzere pek çok metabolik hastalığa sürükleyecektir. Unutmayın orjinal Lida da dahil olmak üzere sağlığınıza olan iyi şeyleri bile dozunda tüketmek / kullanmak gerekir.
Fazlası mutlaka vücuda zarar veren etkilerde bulunacaktır. Tüm bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, kabuklu yemişlerden yarar sağlayabilmek ve onların vücudumuzda zararlı etkilerde bulunmasını engellemek için öncelikle tüketeceğimiz miktarı bilmemiz gerekiyor. Bu miktar günde 20-25 gram yani 12-14 adet kabuklu yemiştir. Asla bu miktarın üzerine geçilmeyecek! Bu tür aşırı miktarlardan da bunu öneren yanlış bilgilerden de önemle ve özellikle sakının! Gelelim günde 12-14 adeti aşmayan kabuklu gıda tüketiminin yararlarına;
Kabuklu yemişlerin hemen hemen hepsi E vitamini, B grubu vitaminler, selenyum, magnezyum, demir, potasyum ve çinkoyönünden zengindir. E vitamini ve B grubu vitaminler antioksidanttır. Yani oksidasyonu Türkçe olarak iltihaplanmayı baskılayıcıdır. E ve B vitaminlerinin yeterli miktarlarda alınması ile vücutta yağ ve kolesterol benzeri etki gösteren toksik radikal adındaki yağların parçalanması ile oluşan zararlı iltihap yapıcı maddelerin oluşumu en aza indirgenir. Yağların parçalanmasından oluşan bu toksik radikal madde miktarındaki azalmaya bağlı olarak, bu maddelerin damar çeperine yönelerek kolesterol gibi bu çepere yapışıp çapını daraltması riski de azalmış olur. Yani B grubu vitaminlerle E vitamini, damar kireçlenmesi, damar tıkanması ve iltihaplanmaya karşı vücudunuzu korur. Kabuklu gıdalar E vitamini ve B grubu vitaminler yönünden zengin olduklarından dolayı da aşırı olmamak kaydı ile (yani yukarıda detaylı olarak değinilen miktarlarda) tüketildiği takdirde damar kireçlenmesi, damar tıkanması ve bu olaylardan kaynaklanan kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere pek çok metabolik hastalığa karşı da bizi koruyabilecektir. Magnezyum’a gelince, bu mineral öncelikle kan şekerini düşürerek kontrol altına alan İnsülin hormonunun yapısına girer. Kan şekerinin artışı Diyabet’e yol açmaktadır. Kan şekeri fazlası doğrudan toksik radikale dönüşerek damar çeperinde birikebilir ve neticesinde damar kireçlenmesi kökenli pek çok hastalığa ve iltihaplanmaya neden olur. İşte bu nedenlerle kabuklu yemişlerin Lida hapı zayıflama iksiri kullanırken tüketilmesi aynı zamanda bir çok sağlık sorununa karşı hem önleyici hem de tedavi etkisi yapmaktadır.


Mevcut kılavuzlardaki en büyük değişim “egzersiz”den Öte “fiziksel harekete” odaklanılmasıdır. Bu da planlı, düzenli, sürekli, ritmik şekilde tempolu hareket yerine herhangi bir tempoda hareket etmeye çalışmaktır. Yeni tavsiyeler artık belirli sürelik egzersizler yerine gün içinde kısa süreli birçok aktiviteye olanak tanımaktadır. Bu da iki dakikalık yürüyüştavsiyesini mümkün kılmaktadır. Bizlerin Lida kullanıcılarına öncelikli olarak tavsiye ettiğimiz seçenek de gün içinde farklı zamanlara yayılmış kısa süreli egzersizler ve bolca hareket etmektir.
Bahçe işleri, ev tadilatı, temizlik, balık tutma, golf, raket sporları, at binmek, kayak, voleybol, basketbol, futbol ve hatta çocuklarla aktif olarak oyun oynamak artık egzersiz sınıfında yer almaktadır. Uzmanlar artık geleneksel egzersiz reçetelerinin çok kısıtlı ve talepkar şekilde tanımlanmış olduğunu ve gerçekçiliğini yitirdiğini düşünüyorlar. Günümüzde egzersiz yapmak için özel kıyafetler giymenize, havuza ya da spor kulüplerine kaydolmanıza gerek bulunmuyor. Bu tür egzersiz programlarında yer alamayan ya da almak istemeyenler için Hafif Egzersiz, günlük yaşantıda kendiliğinden, plansız hareketlere odaklanmaktadır. Ayrıca Hafif Egzersiz yapmak Lida zayıflama yosunu ile zayıflarken size yeterli olacak miktarda hareket kapasitesine sahiptir.
Çocukların nasıl egzersiz yaptıklarını düşünün, her gün oyun oynamak üzere dışarı çıkarlar (en azından televizyon ve bilgisayara yapışık yaşamayanlar). En son ne zaman komşunun çocuğu kapınızı çalıp çocuğunuzun “egzersiz” yapmak isteyip istemediğini sordu?
Ne yazık ki büyükler artık yeteri kadar oyun oynamıyor ve her türlü modern kolaylık fiziksel hareket ihtiyacımızı ortadan kaldırıyor. Arada sırada spor salonuna kaydolmayı düşünüyor olabiliriz ancak genellikle zaman, sıklık, tempo ve kalori yakımı ile belirlenen bu jimnastikler bizi yıldırır. Yeni kılavuzlarla bunlara ihtiyaç duymayacaksınız, fiziksel hareketleri metabolik form, Lida tableti ise zayıflamak için kullanacaksınız.

1 Haziran 2012 Cuma


Sağlıklı ve doğal yöntemlerle sağlıklı kalmak istiyorsunuz artık bu makaleyi okumanızın tam zamanı geldi diye düşünüyorum.Sağlık kalabilmek için her türlü yöntemi özelliklede sağlıklı zayıflama sırasında zor durumlar yaşamamınız için sizler için yurt dışından ithal edilen maurers zayıflama hapını denemenizi tavsiye ediyoruz.Yıllardır bu sektörde hizmet vermekteyiz ve en iyisi ve en sağlıklısı için sizlere imkan sunabilmek için yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Maurers zayıflama hapı işte tam aradığınız ürün olmakta ve sizlere sağlıklı zayıflama sağlamaktayız.ilk olarak sizlere maurers nedir etkileri nelerdir onlardan kısaca bahsedelim.Maurers içerik olarak tamamen bitkisel ürünlerden üretilen ve içerisinde hiç bir şekilde insan sağlığını bozacak zararlı maddeler bulunmamakta.Birçok bitki özünün birleştirilmesiyle ortaya çıkan bu zayıflama ilacını sizlerinde güvenli bir şekilde kullanabilmeniz için sizlere bu ürünü vermek istiyoruz.
İçerisinden bahsettiğimiz gibi etkilerinden de bahsetmek gerekirse etkileri bakımında diğerlerinden çok farklı bir yapıya sahiptir.Diğer zayıflama ürünleri gibi insanları yorgun ve bitkin düşürmez tam aksine zayıflama döneminde sizlerin dinç kalmasını ve formda kalmasını sağlamakta.Bu sayede sizlerin rahat bir dönem geçirmenizi sağlamaktadır.Maurers hakkında daha detaylı bilgiler almak isterseniz orjinalmaurers.gen.tr sitemize gelmenizi rica ederiz.

23 Mart 2012 Cuma

   Şevket Üstün


  Lida zayıflama hapı  sayesinde fazla kilolarıma yavaş yavaş elveda diyorum . Çok etkili ve doğal olduğunu söyleyebilirim . Herkese tavsiye ediyorum.

   Nazlı Soylu


 Lida zayıflama hapı benim için mükemmel bir başlangıç oldu diyebilirim . Kilolarımı yavaş yavaş veriyorum ve rahatladığımı , gençleştiğimi hissediyorum.

   Hakan Sorgun

   O kadar diyet listesini denemiş olmama rağmen kilo verememiştim ama iyi ki geç olmadan bu ürünle tanışmışım her şey daha güzel olmaya başladı .  Lida kullanımını tavsiye ederim herkese

    Ali Tarlacı


  Ürünü şimdi sipariş ettim umarım en kısa zamanda elime ulaşır . Kullanmak için heyecanlanıyorum . Herkes çok etkili bir ürün olduğunu söylüyor

   Murat Acıkan


  Lida zayıflama hapı ve ekibine buradan çok teşekkür ediyorum . Yıllar boyunca en büyük sorunum olan kiloları sizin sayenizde veriyorum . İyi çalışmalar , tekrar tekrar teşekkürler.

20 Mart 2012 Salı

Diyet yapmadan kilo verme isteği olanlar, suyun zayıflamaya etkisini öğrendiklerinde, gün sonu gelip de akşam olduğunda, ve o gün hiç su içmediklerini fark ettiklerinde, gün içerisinde içmeleri gereken suyun tamamını içmeyi deneyebilirler. Bu, sizin, hiç bir işinize yaramayacaktır. Diyet yapmadan nasıl zayıflanır diyenlerdenseniz, bilmelisiniz ki, diyet yapmadan kilo vermek için suyun zayıflamadaki öneminin, içilecek olan suyun, gün içerisine yayılarak içilmesi gerektiğini bilmeniz gerekmektedir. Tek seferde, gün içerisine dağıtmadan içeceğiniz su ise, sizin sadece, çok sık aralıklarla tuvalete gitmeniz için katkı sağlayacaktır.

Suyun zayıflamaya etkisinden söz ederken, nasıl su içmeniz gerektiğini de anlatalım ki bu da size, diyet yapmadan nasıl zayıflanır sorusunun yanıtlarından bir tanesi olarak örnek teşkil etsin… Her zaman belirttiğimiz gibi, diyet yapsanız da yapmasanız da, zayıflamak için, gün içerisinde üç ana öğün, üç de ara öğün olmak üzere, toplamda altı öğün tüketmeniz
gerekmektedir.Diyet yapmadan kilo verme adına, her öğün öncesinde içeceğiniz bir bardak su, size tokluk hissi verir, ve daha az yemek yemenizi olanaklı hale getirir. Bu sayede, diyet yapmadan zayıflamada önemli bir adım atacağınız gibi, metabolizmayı hızlandırmak adına da önemli adımlar atmış olursunuz.

Peki yemek sırasında su içmeli misiniz? Kesinlikle hayır… Ne yemek sırasında, ne de yemek sonrasında su içmemeniz önerilmektedir. Aksi takdirde, yediğiniz yiyecekleri şişirecek olan su, sizin mide hacminizin genişlemesine; ve amacınızın tersi yönde, daha fazla yemek yemenize olanak tanıyacaktır. Yemeklerden sonraki 1.5 saatlik zaman zarfında su içmemeniz önemle tavsiye edilmektedir. Bunlara ekstra olarak Lida zayıflama hapı kullanmak sizin için çok büyük bir etken olacaktır . Suya takviye olarak ürünümüzü kullandığınızda muhteşem sonuçlara siz ve çevrenizdekiler  Lida zayıflama hapının mucizelerine şahit olacak.

5 Mart 2012 Pazartesi

   
      Su , organizmanın işlevini sürdürebilmesi için gerekli temel ihtiyaçlarımızdan birisidir. Terlemede , nefes alıp vermede atılan suyun geri alınması bizim için çok önemli.

 Suyun gücü ;



  • Zayıflamaya yardımcıdır : İhtiyacınız kadar su kullanmak kilo vermenize yardımcı olacaktır. Lakin kilo vermek için yalnızca sudan yardım ummak ve sürekli su içmek size bir fayda sağlamayacaktır .
  • Zararlı maddelerin alımına yardımcıdır :  Gerekli miktarda içilen su vücuttaki zararlı ögelerin ter ile atılmasına yardımcı olur
  • Sindirim sitemine yardımcıdır :  Sinirim sisteminin hızlı çalışmasında büyük bir rol oynar
  • Böbreklere yardımcıdır : Böbreklerin çalışmasını ve temizlenmesini sağlar.
  • Vücut ısısını düzenler  :  Vücut ısımız 7/24  bir düzenleme içindedir , su bu düzenlemeye yardımcı olur.
  • Kaybolan suyu telafi etmede yardımcıdır : Sıcak bir günde ya da efor esnasında terlemeyle atılan suyun büyük bir kısmını karşılar