8 Haziran 2012 Cuma


Yayınlanan bazı raporlar bir istatistik kaynağı göstermişlerdir. Bu kaynak 10 Kasım 1993 Amerikan Tıp Birliği Gazetesi’nde yer alan “Amerika’daki ‘) ölümlerin gerçek nedenleri” raporudur. Ancak zamanında Hastalık Önleme ve Sağlık Artışı devlet bakanı yardımcısı Dr. Michael McGinnis ve Emory Üniversitesi William H. Foege tarafından hazırlanan bu raporu dikkatlice incelediğimizde obezite ile ilgili iddiada bulunmadıklarını görürüz. Dr. McGinnis ve Foege ölüm sayıları üzerinde katkısı olabilecek tüm ilgili salgın hastalık araştırmaları ve varsayımları incelemişlerdir. Listede bir numara 400.000 kişinin ölüm nedeni olarak tütündür. Listede ikinci sırada ise yılda 300.000 ölüme neden olan “rejim/egzersiz düzenleri” yer alır. Obezite listede yer almamıştır bile. Ancak şunu da akıldan çıkarmamak gerekir ki insanlar sadece ölüm korkusuyla obeziteden kurtulmak ve kilo vermek istemiyor. Bu nedenle zayıflamak isteyenlere sağlıklı bir şekilde zayıflamalarını sağlayan zayıflatıcı ilaç Lida kullanmalarını öeriyoruz. Lida hapı sağlığı riske atmadan zayıflamanızı ve zayıf kalmanızı sağlar ama mevcut bir sağlık probleminiz varsa bunun tedavisini de önceden yapmanız gerek.
Abur cuburla beslenme ve hareketsiz yaşam biçiminin obeziteye yol açabileceği yeterince belirgin olsa da davranışsal kalıpları (zayıf beslenme ve fiziksel hareketsizlik) fiziksel bir karakteristik olan obezite ile eşitlemek kesinlikle gerekçesizdir. Ancak ne yazık ki belirgin biçimde ortaya çıkan durum budur. Sayısız araştırma zayıf beslenme ve hareketsiz yaşam biçiminin bireylerin hayatında her ne kiloda olurlarsa olsunlar ters etkisi olduğunu göstermektedir. Bu nedenle bu raporun obezitenin kendisinin yılda 300.000 kişiyi öldürdüğünü destekleyecek şekilde kullanılması haksızlıktır. Dr. McGinnis ve Foege 1998 yılında New England Tıp Dergisi’nde, “Bu veriler çeşitli beslenme etkenlerinin ve çok hareketsiz yaşam biçiminin bileşik etkilerinde görülmektedir ve yalnızca obezite ile ilişkilendirilemez. Aslında çoklu beslenme ilişkili etkenlerin yüksek tansiyon, kalp rahatsızlıkları ve kanser gibi sorunlara etkisini göz önünde bulundurarak tek bir etkenin bağımsız olarak bu kadar önemli rol aldığını söylemenin zor olduğunu özellikle belirtmek isteriz” diyerek ölüm nedeni için sürekli aynı varsayımların yanlış algısını düzeltmeye çalışmışlardır.
Kısacası her ne nedenle olursa olsun vücuda ihtiyacından fazla yük bindirmek zararlıdır. Gerek yemek olsun, gerek uykusuzluk, gerek aşırı yorulma… bunların hepsi vücut için zararlıdır. Lida hapı zayıflama ilacı sizin sağlıklı bir şekilde zayıflamanızı sağlar. Yeme alışkanlığı edinmenize de yardımcı olur. Bu nedenle güvenle kullanabilirsiniz.


Ben yapamıyorum, ben başarısızım, ben mutlu olmayı hak etmiyorum derseniz baştan kaybedersiniz. Halbuki durum hiç de öyle değildir. Tıpkı küçük bir balonu şişirirken ne hissediyorsanız onu hissedersiniz. Ama balonu şişiremediğinizde ben yapamıyorum, ben başarısızım, ben mutlu olmayı hak etmiyorum demezsiniz. Balonun küçük ve kullanılmamış olduğunu bilir şişirmeye devam edersiniz. Arada pek bir fark yoktur. Düşüncelerinizi değiştirmeye kalktığınız zaman zorlanmanız çok doğaldır. Şimdi hiç bilmediğiniz bir yoldan gitmeye çalışıyorsunuzdur.
Bir uygulama yapalım; şimdi sürekli taktığınız saatinizi kolunuzdan çıkarın ve diğer kolunuza takın. Evet evet bunu şimdi yapın! Sizi bekliyorum. Eğer kolunuzda bir saat varsa kolunuzdan o saati çıkarın ve diğer kolunuza takın. Bekliyorum… Saatinizi diğer kolunuza aldığınızda yazıyı okumaya devam edin. Saatin diğer kolunuzda olmasının yanlış olduğunu düşünürsünüz, rahatsız hissedersiniz ama bunda hiçbir açıdan yanlışlık yoktur. Alışkanlıklar da düşünceleriniz de işte böyledir.
Daha sıkı ve fit bir vücuda kavuşmak için Lida zayıflatıcı tablet kullanmanız düşünceleriniz üzerinde elbette ki bir değişiklik yapmaz ancak Lida yosun ile kolayca zayıflayabileceğinizi görmek sizin olumlu düşünmenize yardımcı olur.
Ben düşünceyi yavru köpeğe benzetirim. Bir köpeğiniz vardır, yavru ve çok şirindir. Ve onu bırakırsınız evin hiç istemediğiniz bir bölümüne gider ve işer. Onu alır bahçeye çıkartırsınız ama o bir dahaki sefere tekrar gider ve aynı yere işer. Onu tekrar alır tekrar bahçeye çıkartırsınız ama o yine gider evin içine işer. Bu işlemi bıkmadan yapmaya devam edersiniz. Bilirsiniz ki en sonunda alıştığı yeri değiştireceksiniz. Evet aynen de öyle olur sonrasında köpek, bir şey yapmanıza gerek kalmadan bahçeye işemeye başlar. Sizin daha sonrasında bir şey yapmanıza gerek kalmaz. Bir süre sonra çektiğiniz sıkıntıları bile unutursunuz. Size sanki köpeğiniz artık en başından beni çişini sokağa yapıyormuş gibi gelir.
Aynı şekilde bu çalışmaları, bu değişimleri, bu düşünceyi yönlendirme egzersizlerini bir ömür boyu yapmak zorunda değilsiniz. Sanırım derin bir oh çektiniz. Evet bir öbür boyu böyle ay acaba şimdi ne düşünüyorum, farklı bir şeyler yapayım demek zorunda değilsiniz. Bir süre, düşüncenizin nereye yönlenmesini istiyorsanız ona alıştıracaksınız ve sonra bırakacaksınız.


Kilonuz arttıkça kemik erimesinden acı çekme olasılığınız azalır. Bunun nedeni henüz bir spekülasyon konusudur ancak hormonal, mekanik ve beslenme etkenlerinin rolü olabilir. Kilolu kadınların kanlarında daha yüksek östrojen bulunması kemik kaybına karşı koruma sağlar ve menopoz sonrasında dahi yağ dokularında az da olsa östrojen üretimi devam edebilir. Aynı zamanda kilolu kadınlar incelere göre daha fazla besin tüketirler ve bu da optimal kemik sağlığı için daha fazla besin sağlıyor olabilir.
Mekanik bakış açısında “Kilonun kemiğin mineral yoğunluğuna güçlü etkisi her iki cinsiyet için de kilolara dayanan kemiklere bağlıdır” görüşü vardır. Bu bulgu göreceli olarak yüksek vücut ağırlıklarının ve yıllar boyu alınan kiloların kesin avantajları bulunduğunu bildiren Framingham araştırmasının henüz yayınlanmamış raporlarında yer almaktadır. Mayo Klinik, Tufts ve Fransa’daki bir araştırma dahil olmak üzere birçok araştırma kemik erimesi konusunda benzer sonuçlara ulaşmıştır. Fransız araştırmacıların vardıkları netice gibi “Ilımlı bir obezite dahi menopoz sonrası kemik erimesine karşı koruyucu bir rol oynamaktadır.” Bunlardan da anlaşılacağı üzere kilolu olmak her zaman kötü değildir. Ve Lida kullanıcılarına her zaman tavsiye ettiğimi yeniden tekrarlıyorum. Daha sağlıklı olmak için değil, daha güzel görünmek için Lida kullanın. Burdan Lida’nın sağlıksız zayıflattığı anlamı çıkmasın zira Lida yosun hapı bitkisel bir ilaçtır ve zayıflatırken sağlığı tehlikeye attığına dair hiç bir bilimsel veri yoktur.
Konuya geri dönecek olursak bu bulgulardan hiçbiri kemik erimesi rahatsızlığı riskini azaltmak için kilo alımı önerisi olarak görülmemelidir, amaç kilonun kötü olduğuna dair temel varsayımların hatalı olduğunu ortaya çıkarmaktır. Aynı zamanda rejim yapmak kemik yoğunluğunun da kaybedilmesi ihtimalini artırdığı için bu bulgular sağlıklı olmak için kilo verilmesinin rastgele önerilmesinin de sorgulanmasını hedefler. Taptığımız incelik ve bunu başarmak için sürdürdüğümüz rejimlerin zayıflatan ve potansiyel olarak hayatımızı tehlikeye atan hastalıklara neden olabileceğini fark etmek gerekir.


Et ürünlerindeki demir ferro haldedir. Bu tür demir çok fazla oranda bağırsaklarınızdan emilerek kana kanşır. Dolayısıyla daha fazla oranda hücrelerinize ulaşarak kan hücrelerinizin yapımında ve kan hücrelerinizdeki oksijen taşıyan hemoglobin adlı maddenin üretiminde rol oynar.
Zaten demirin önemi kan hücrelerinin enerji üretiminden sorumlu olan oksijeni hücrelere taşıyan hemoglobin adlı yapının ‘hem’ kısmını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca et ve et ürünlerinde bulunan protein bağlayan bir faktör, demiri kendisine bağlayarak bağırsaklardan kana geçmesine yardımcı olmaktadır. Bu protein faktör bitkisel gıdalarda olmadığından dolayı, gene bitkisel gıda maddelerindeki demirin emilimi et ve et ürünleri ile karşılaştırıldığında çok daha azdır. Ayrıca belirtmek isterim ki Lida yosun hapı demirin vücut tarafından emilimini kötü yönde etkileyecek bir sonuca neden olmaz. Kısaca kansızlığa karşı korunma denildiğinde kaliteli demir, kaliteli demir denildiğinde ise balık, kırmızı et ve kanatlı eti yani et ve et ürünleri akla gelmektedir (bunlardan da daha ön sırada istisnai olarak karaciğer). Ancak bu gerçek, bitkisel gıda maddelerinin yani demir yönünden zengin sebze ve meyvelerin kansızlığa karşı hiç etkili olamayacağı şeklinde yorumlanmamalıdır.
Az da olsa bu gıda maddelerinin demirinin kana karışması kansızlığa karşı korunmamızda bize önemli bir destek verebilir. Üstelik kolesterol riski olmaksızın. Bu noktadan yola çıkarak mantar değerlendirildiğinde gerçekten de çok ama çok ilginç bir durumla karşılaşıyorsunuz. Evet, et ve et ürünlerindeki kadar kaliteli olmasa da yüksek bir demir içeriğine sahip olan mantar aynı zamanda demirin diğer bitkisel gıda maddelerininki ile karşılaştırıldığında çok daha kolay sindirimine, daha hızlı ve kolay bağırsaktan emilerek kana karışmasını sağlayan bakır mineraline hem de fazlası ile sahiptir. Lida zayıflama kapsülü kullanmak bakır mineralinin emilimini de engellmez. Yani et ve et ürünlerindeki kadar bitkisel kökenli olması dolayısı ile kaliteli demir kaynağı olamaması gerçeğine karşılık bünyesindeki demirin diğer sebze ve meyvelerdeki demirle karşılaştırıldığında daha fazla emilişine ve kullanılabilirliğine neden olan bakırı fazlası ile içermesi gibi çok önemli bir avantajı vardır.


Sokaktaki insanları gözlemenizi istiyorum. Onların yüz ifadelerini… Evinizdeki, çevrenizdeki herkesi gözlemleyin. Bağımlı oldukları peptitleri yüzlerinden anlayabilirsiniz. Sürekli mutsuz ve üzgün birinin, yüz kasları artık değişmeye başlayacaktır. Bir süre sonra bu ifade onun maskesi haline gelecektir. Öfkeli insanların yüzüne bakın, maskeleri yüzündedir. Onlarsa kişilikli olduklarını söylerler. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım demekten daha gururlu gelir böylesi. Ama durum hiç de öyle değildir. Sonra aynanın karşısına geçin ve kendi yüzünüze bakın, bu hayat içinde en çok hangi mimiklerinizi kullanmışsınız. Kendinizi hiç tanımasanız dışardan ilk defa gören bir insan olsanız, yüzünüzdeki mimikler neyi anlatırdı? Sizce siz neyin bağırmışısınız?
Sonra dönün yemeklere bakın. Onları lezzetleri için mi yiyorsunuz yoksa daha mideye gitmeden yarattığı bağımlılıklar için mi? Eğer lezzet için yiyenlerdenseniz hiçbir zaman kriz geçirip kontrolü kaybetmezsiniz. Kendinizi kontrol edemediğiniz zamanlar sizin kriz zamanlarmızdır. Lezzet için yemek yemede acele yoktur. Telaş yoktur. Deli gibi el titremesi, inanılmaz kan düşmesi, halsizlik, şişmanlık benim kaderim gibi düşünceler yoktur. Sadece siz ve o güzel yemek vardır. Fazlasına bile gerek yoktur. Diğer durumda ise aynısı söz konusu değildir. Lida zayıflama ilacı yeme isteğinizi kontrol etmenize de yardımcı olmaktadır.
Tüm bu bağımlılıklarınızdan kurtulmak için size bazı tavsiyeler sunacağım ama şunu hiçbir zaman unutmayın; kriz geldiğinde kendinizi bir uyuşturucu bağımlısı gibi görebilecek misiniz? Kendinize dur diyebilecek misiniz? Ya da her şeyden önemlisi bu durumu değiştirmek için gelecek krizleri göze alabilecek misiniz? Eğer tüm yüreğinizle hazırsanız o zaman sizin için değişim başlayacaktır. Bahanelerin kim tarafından üretildiğini bileceksiniz. Hücrenin isteklerinin birer bahaneye dönüştüğünü anladığınızda onları dikkate almamanız gerektiğini fark edeceksiniz. Daha önceden bu bahanelerin gerçekler olduğunu düşünüp her seferinde o tuzağa düşüyordunuz. Şimdi ise bu tuzakları kimin hazırladığını biliyorsunuz. Her tuzağı kendiniz hazırlıyorsunuz. Bir çözüm yolu bulamayacağınızı düşünüyorsunuz ama çözüm yine kendinizde. Kendinize bu konuda güvenemiyorsanız Lida yosun tableti kullanın. Lida tableti sayesinde yeme bağımlılığınızdan sağlıklı bir şekilde kurtulabilirsiniz.


Sizlere sağlıklı zayıflamanız için neler yapmanız gerektiğini anlatıyorum. Biliyorum, tam şu anda bazılarınız muhtemelen sızlanmaya başlamışsınızdır. “Elbette, senin için söylemesi kolay! Senin alacak paran var; keşke benim de organik yiyebilecekler ve Lida zayıflama kapsülü alabilecek kadar param olsaydı.” İşte anlaşma paranız var. Market alışverişi için haftada yüz liranız varsa, paranız vardır. İhtiyacınız olmayan ıvır zıvır ile dedikodu dergilerine para saçmaktan vazgeçin ve artan parayı sağlığınıza harcayın. Amacımız mükemmellik değil, maksimum etki. İşte bu nedenle kısıtlı bir bütçeyle nasıl organik besin yeneceğini, yiyeceklerimizdeki en büyük kimyasal suçluları ve diğer birkaç atma kuralına uymanın nasıl tasarruf etmenizi direkt olarak organik bütçenize ayırabileceğiniz liralar sağlayacağını açıklayacağım.
Basit, gerçek ve doğal olarak oluşan besinler. Organik yetiştirilen meyve ve sebzeler. Otla beslenmiş dananın eti. Açık alanda yemlenen organik tavuklar. Okyanustan tutulmuş balıklar. Tam tahıllar. Kabuklu yemişler, baklagiller, çekirdekler. Bunlar vücudunuzun eskiden beri tanıdığı yiyeceklerdir. Aslına bakarsanız, vücudunuz bu besinlerin her parçasıyla ne yapacağını, hangi besin maddelerinin vücudun hangi bölgesine gönderileceğini ve en önemlisi hangi besinlerin hangi hormonları açacağını (veya kapatacağını) bilir. Bu besinlerin vücudunuz için bir anlamı vardır.
Tüm ömrünüzü bir dili konuşarak geçirdiğinizi farz edin okuyabilir, espri yapabilir, şarkı söyleyebilirsiniz. Akıcı olarak o dili kullanırsınız. Sonra bir gün uyandığınızda, bir bakarsınız ki herkes başka bir dil konuşuyor ve sizin söylediklerinizden bir kelime bile anlamıyorlar. Kısaca söylemek gerekirse, iletişim kuramazsınız. Aynı durum doğal olan okyanus yosunlarından üretilen Lida hapı ile kimyasal zayıflama ilaçları arasındaki farkın anlaşılması için de geçerlidir.
Sahte yiyecekler yemek, vücudunuzu zorla abuk sabuk sözlerle beslemek ve sizi anlamasını beklemek gibidir. Vücudunuz verdiğiniz yiyecekleri anlamak ister, gerçekten ve tam olarak. Fakat anlayamaz. Bu nedenle vücudunuz incelikle bir çözüm bulmaya, birkaç gaf yapmaya ve çılgınca el işaretleri yapmaya mecbur kalacaktır. Ne kadar uğraşsa da, sahte besin dilinde hiçbir zaman akıcı olmayacaktır, böylece en sonunda tüm bu çabalar birikmeye ve biyokimyanızdan dev bir kargaşa yaratmaya başlayacaktır. Elinizde kalan ise iletişim kuramamaktır. Bu başarısızlık ise kendini erken yaşlanma, hastalıklar, obezite, depresyon ve daha birçok şeyde açıkça gösterir.


Boy-kilo tabloları önerilen kilo aralıkları dışında kalan ancak doğal kilolarıyla yaşayan insanlara gereksiz bir ıstırap vererek insanları haksız yere cezalandırmaktadır. Bu insanların birçoğu önerilen ağırlıklara girmek için işe yaramayan, sağlıksız rejimlere yönelecek ve sonunda kilolarını vermek yerine daha fazla kilo alacaklardır. Bunu yapmak yerine Lida zayıflama ilacı kullanarak kolayca zayıflama yolunu seçmeleri gerektiğini insanlar hala kavrayamadılar. Ayrıca çok sayıda sigara tiryakisi olası kilo alımı ihtimaliyle bu kötü alışkanlıklarını bırakmayı reddetmektedir ki bu da çoğu insanın zihninde kilolu olmanın ölümden daha kötü bir sonra normal kabul edilen günde tahmini 1.600 ila 2.000 kaloriye geri dönersiniz ve yanarsınız. T3 seviyeleri birden dir be vurur. Leptin ve insüline olan duyarlılığınız alır başını gider. Girelin seviyeniz tavan yapar. Bu liste böyle uzar gider.
Bazı yiyecekler özellikle de işlenmiş olanlar hormon dengemiz üzerinde cinayet sayılabilir. Neden? İşte küçük kirli sır: Vücutlarımız onları yiyecek olarak tanımaz.
İşlenmiş yiyecekler doğadan gelmez; fabrikadan gelir. Fabrikalar daha çok ürettikçe, şirketler de daha çok kazanır. Ayrıca şirketler bu fabrikalara giren ucuz ham maddelere ne kadar az harcama yaparsa, kâr marjları da o kadar yüksek olur. Pekâlâ, kim onları suçlayabilir ki? Daha çok kâr, daha çok üretim – Sibutramin tarzı değil mi? Penileri koy, dolarları al. Bu da bir tür bağımlılık olmalı. Meydana getirdikleri “yiyecekler” gibi.
Tabaklarımızda onları bilinçli olarak tanıyalım ya da tanımayalım, yirmi birinci yüzyıl beslenmemiz öncelikle mısır, soya ve buğdaydan oluşuyor. Bu ürünlere çok uzun zamandır destek sağlanıyor, gıda imalatçıları için çok ucuzladılar ve imalatçılar da sürekli olarak bu ucuz malzemeleri kullanmak için yeni yollar arıyorlar. Modern kimyanın mucizesi sayesinde de gıda imalatçıları esasen tam olarak bunu yapıyorlar. Bir parça sosis/ bir kâse çorba/ bir bardak meyve suyu içmek üzere olduğunuzu düşünebilirsiniz, fakat aslında o buğday, soya veya mısırdır.
Bu besin maddeleri aslıda vücudumuzun tanıdığı besin maddeleridir ancak kimyasal ilaçlar ve GDO nedeniyle bunların içerisindeki bileşikler bedenimizin tanımadığı hale gelmektedir. Bu durum da kilo almaya neden olmaktadır ki çözümü tamamen doğal ve bitkisel olan zayıflama tableti Lida kullanmaktır.


Bu yazıyı okurken, siz Lida zayıflatıcı ilaç kullanıcılarından, bir çöp torbası almanızı, mutfak ve buzdolabınızı elden geçirmenizi, tüm ıvır zıvırı direkt olarak çöp torbasına atmanızı istiyorum. Bazen diyetle ilgili bir makalede, “Tüm yiyeceklerinizi temizleyin ve onları aşevine veya evsiz barınağına bağışlayın.” yazar. Bunu unutun! Bu yiyecekleri hiç kimse yememeli. Sizin yememeniz gerekiyorsa, bu berbat yiyecekleri neden yoksul biri yesin? Bu ıvır zıvırın sizin kendi vücudunuz veya başka herhangi birinin vücudu için korkunç ve zehirli olduğuyla ilgili zihinsel bağlantıyı kurmanızı istiyorum. Evet, bunlara para vermiş olabilirsiniz, fakat bu zarara bir son verin ve başka birinin vücudunun zehirlenmesine de yol açmayın. ATIN GİTSİN.
Bu dünyada eğer bir habis yiyecek varsa, bunlar hidrojenize yağlardır. İşlenmiş gıda endüstrisi için yaratılmış hidrojenize yağlar, cips, bisküvi, kurabiye, çörek gibi gıdaların rafta ilelebet kalmasını ve “tazeliklerini” korumalarını sağlar. Üretildikten yıllar sonra yenebilen bir kurabiyede bir problem var mıdır, bilmiyorum? Sağduyu bu soruya muhtemelen EVET diyecektir Hidrojenize yağlar, sıradan bir sıvı yağı örneğin mısır veya hurma yağı oda sıcaklığında katılaştırmak amacıyla, hidrojenle kavrulması sonucu oluşturulur. Hidrojenize yağlar, doymuş yağlar da dâhil olmak üzere bilinen herhangi bir yağ türünden daha fazla, “kötü” LDL ve trigliseritlerinizi arttırır ve “iyi” HDL’nizı azaltır.
Ayrıca LDL parçacıklarının ebatlarını da küçültürler ki bu da onların pıhtılaşma olasılıklarını ve kalp krizi riskinizi de önemli ölçüde arttırır. Beslenmenizde yer alan trans-yağ asitlerinin yalnızca % 2 artması, kalp hastalıkları riskinizi % 23 ‘e kadar artırır. Trans yağları da içeren aşın kızarmış yiyecekler yemek, metabolik sendrom riskinizi % 25′e kadar arttırabilir. Tüm bu sağlıksal sıkıntılara rağmen gıda üreticileri tarafından yasal yollarla kullanılmaya devam edilen bu yağların tüketiminiLida yosun hapı kullanıcılarına kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Mümkün olduğu kadar bu yağlardan uzak durmaya çalışın.


Sürekli olarak et ve süt ile bunların ürünlerini ve ilave olarak balık ve kanatlı eti ve ürünlerini tükettiğinizi, buna karşılık lifli gıda yani sebze ve meyve tüketmediğinizi düşünün. Hayvansal gıdalar lif içermediği için, bu maddelerin proteinleri bağırsak ve mide yüzeyine yapışarak yerleşir ve kolay ıkınma hareketleri ile uzaklaştınlamaz. Ancak bu maddeleri vücudunuzdan uzaklaştırmanız için yapacağınız her ıkınma hareketi kaim bağırsağın rektum ve anus yani dışkının yapıldığı kısma ilerlemesini ve buradan dışarı çıkarak fıtıklaşmasına neden olur.
Yani basur olarak adlandırdığımız bilimsel adı ile hemoroid olayında lif yönünden yetersiz beslenme söz konusudur. Bu yüzden Brüksel lahanası gibi lif yönünden çok zengin gıdaların özellikle de öğün aralarında mutlaka ve düzenli olarak tüketilmesi gerekir. Hem Brüksel lahanası yağ yakma hapı Lida ile beraber de mükemmel bir uyum içerisinde çalışmaktadır. Bu sayede sadece kolesterol, kalp ve damar, şeker, gut, alerji, iltihaplanma ve kanser sorunlarına karşı korunmakla kalmayacak, aynı zamanda divertikül, kabızlık, basur ve hazımsızlık şeklindeki sindirim sorunlarına yakalanma riskiniz de önemli ölçüde azalmış olacaktır. Brüksel lahanası dünyada çözünmez lif oranı en fazla olan gıda maddelerinden birisidir. Bu özelliği ile bol ve düzenli olarak tüketilmelidir. Yosun tableti Lida kullanıcılarının bu sağlıklı sebzeyi bolca tüketmesini öneriyoruz.
Lif yönünden zengin diğer besin maddeleri de Lida ile beraber oldukça iyi etkiler sergilemektedirler. Lifli gıdalar kan damarlarınızın içinde dolaşan bir temizlik süngeri gibi, kanınızda bulunan ne kadar zararlı toksik madde varsa hepsini süpürüp dışarı atılmasına yardımcı olurlar. Ancak lifli gıdalar yemekle beraber alındıklarında sizlere yararlı olacak maddelerin de vücutta tam olarak emilmeden atılmasına neden olabilmektedirler. Bu nedenle Lif yönünden zengin gıdalar ana yemekelrde değil de ara öğünlerde alınırsa sizler için daha faydalı olurlar.


Et ve et ürünlerine detoks yönünden yaklaşabilmek için öncelikle eti genel olarak ele almanız gerekir. Zira kırmızı et, kanatlı eti, av hayvanları etleri ve balık etleri olmak üzere etler farklılık gösterir. Besin değerleri arasında çok önemli farklılıklar olmasa da genelde aynı yapıyı gösterseler de, bazı besin elementleri bazılarında daha fazla bazılarında daha azdır. Bazı etlerde ise kolesterol ve toksik amin oluşturma kabiliyeti daha fazladır. Bu yüzden detoks ve insan sağlığı doğrultusunda tüm et ve et ürünlerini aynı kefeye koymak son derece yanlış olacaktır.
Etler arasındaki farklılıkları bir yana bırakarak genel anlamda eti sebze ve meyvelerle karşılaştırmaya çalışalım. Et ve et ürünlerinin sahip olduğu avantajlar ve olumsuz etkiler bitkisel kökenli gıda maddeleri yani sebze ve meyvelerle karşılaştırmalı olarak maddeler halinde yer alan bir dizi veri bulunmaktadır. Et ve et ürünlerindeki protein kalitesi daima daha yüksektir. Protein açısından yüksek değerli olması etin Lida yosun tableti ile sağlıklı zayıflarken protein ihtiyacını karşılamak amacıyla tüketilmesi açısından oldukça önemlidir.
Pek çok sağlık yönünden olumsuz etkisi olabilmesine karşılık, bu gıda maddelerinin yüksek protein kalitesi, bu gıda maddelerini protein değeri ve kalitesi söz konusu olduğunda rakipsiz kılmaktadır. Proteinler vücuttaki mikropları yok eden savunma hücrelerimiz olan beyaz kan hücrelerinin yapısına girer. Yani antikor ve bağışıklık hücrelerimizin sayıca çoğalması ve oluşması proteinlerle mümkündür. Kırmızı kan hücreleri hemoglobin adlı bir protein birleşikten yapılır. Globulin adlı proteine yapışık olarak ‘hem’ denilen demir içeren bir bitişik grup daha vardır. İşte hemoglobin adlı bu maddenin hem kısmı kaliteli demirden oluşur ki bu kaliteli demir hayvansal proteinlerle yani et ve et ürünleri ile vücuda alınır. Kırmızı kan hücrelerimizdeki hemoglobin miktarının yeterli düzeyde olması kansızlığa karşı korunmamız ve enerjik hissetmemiz açısından şarttır. Lida zayıflama ilacı kullanmanın bağışıklık sistemine bir zararı yoktur ancak zayıflarken bağışıklık sistemini güçlü tutmaktan da kimseye zarar gelmez.


“Avuç avuç fındık, fıstık tüketin” şeklinde bir iddia ve öneri adeta cinayettir. Zira günde en fazla 20-25 gram yani 6-7 adet kabuklu yemişi aşan tüketimlerle ciddi miktarda vücudunuza yağ almış olacaksınız. Damarlarınız bu maddelerle daralacak ve bu durum sizi kolaylıkla kalp ve damar hastalıkları, Diyabet tip 2 başta olmak üzere pek çok metabolik hastalığa sürükleyecektir. Unutmayın orjinal Lida da dahil olmak üzere sağlığınıza olan iyi şeyleri bile dozunda tüketmek / kullanmak gerekir.
Fazlası mutlaka vücuda zarar veren etkilerde bulunacaktır. Tüm bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, kabuklu yemişlerden yarar sağlayabilmek ve onların vücudumuzda zararlı etkilerde bulunmasını engellemek için öncelikle tüketeceğimiz miktarı bilmemiz gerekiyor. Bu miktar günde 20-25 gram yani 12-14 adet kabuklu yemiştir. Asla bu miktarın üzerine geçilmeyecek! Bu tür aşırı miktarlardan da bunu öneren yanlış bilgilerden de önemle ve özellikle sakının! Gelelim günde 12-14 adeti aşmayan kabuklu gıda tüketiminin yararlarına;
Kabuklu yemişlerin hemen hemen hepsi E vitamini, B grubu vitaminler, selenyum, magnezyum, demir, potasyum ve çinkoyönünden zengindir. E vitamini ve B grubu vitaminler antioksidanttır. Yani oksidasyonu Türkçe olarak iltihaplanmayı baskılayıcıdır. E ve B vitaminlerinin yeterli miktarlarda alınması ile vücutta yağ ve kolesterol benzeri etki gösteren toksik radikal adındaki yağların parçalanması ile oluşan zararlı iltihap yapıcı maddelerin oluşumu en aza indirgenir. Yağların parçalanmasından oluşan bu toksik radikal madde miktarındaki azalmaya bağlı olarak, bu maddelerin damar çeperine yönelerek kolesterol gibi bu çepere yapışıp çapını daraltması riski de azalmış olur. Yani B grubu vitaminlerle E vitamini, damar kireçlenmesi, damar tıkanması ve iltihaplanmaya karşı vücudunuzu korur. Kabuklu gıdalar E vitamini ve B grubu vitaminler yönünden zengin olduklarından dolayı da aşırı olmamak kaydı ile (yani yukarıda detaylı olarak değinilen miktarlarda) tüketildiği takdirde damar kireçlenmesi, damar tıkanması ve bu olaylardan kaynaklanan kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere pek çok metabolik hastalığa karşı da bizi koruyabilecektir. Magnezyum’a gelince, bu mineral öncelikle kan şekerini düşürerek kontrol altına alan İnsülin hormonunun yapısına girer. Kan şekerinin artışı Diyabet’e yol açmaktadır. Kan şekeri fazlası doğrudan toksik radikale dönüşerek damar çeperinde birikebilir ve neticesinde damar kireçlenmesi kökenli pek çok hastalığa ve iltihaplanmaya neden olur. İşte bu nedenlerle kabuklu yemişlerin Lida hapı zayıflama iksiri kullanırken tüketilmesi aynı zamanda bir çok sağlık sorununa karşı hem önleyici hem de tedavi etkisi yapmaktadır.


Mevcut kılavuzlardaki en büyük değişim “egzersiz”den Öte “fiziksel harekete” odaklanılmasıdır. Bu da planlı, düzenli, sürekli, ritmik şekilde tempolu hareket yerine herhangi bir tempoda hareket etmeye çalışmaktır. Yeni tavsiyeler artık belirli sürelik egzersizler yerine gün içinde kısa süreli birçok aktiviteye olanak tanımaktadır. Bu da iki dakikalık yürüyüştavsiyesini mümkün kılmaktadır. Bizlerin Lida kullanıcılarına öncelikli olarak tavsiye ettiğimiz seçenek de gün içinde farklı zamanlara yayılmış kısa süreli egzersizler ve bolca hareket etmektir.
Bahçe işleri, ev tadilatı, temizlik, balık tutma, golf, raket sporları, at binmek, kayak, voleybol, basketbol, futbol ve hatta çocuklarla aktif olarak oyun oynamak artık egzersiz sınıfında yer almaktadır. Uzmanlar artık geleneksel egzersiz reçetelerinin çok kısıtlı ve talepkar şekilde tanımlanmış olduğunu ve gerçekçiliğini yitirdiğini düşünüyorlar. Günümüzde egzersiz yapmak için özel kıyafetler giymenize, havuza ya da spor kulüplerine kaydolmanıza gerek bulunmuyor. Bu tür egzersiz programlarında yer alamayan ya da almak istemeyenler için Hafif Egzersiz, günlük yaşantıda kendiliğinden, plansız hareketlere odaklanmaktadır. Ayrıca Hafif Egzersiz yapmak Lida zayıflama yosunu ile zayıflarken size yeterli olacak miktarda hareket kapasitesine sahiptir.
Çocukların nasıl egzersiz yaptıklarını düşünün, her gün oyun oynamak üzere dışarı çıkarlar (en azından televizyon ve bilgisayara yapışık yaşamayanlar). En son ne zaman komşunun çocuğu kapınızı çalıp çocuğunuzun “egzersiz” yapmak isteyip istemediğini sordu?
Ne yazık ki büyükler artık yeteri kadar oyun oynamıyor ve her türlü modern kolaylık fiziksel hareket ihtiyacımızı ortadan kaldırıyor. Arada sırada spor salonuna kaydolmayı düşünüyor olabiliriz ancak genellikle zaman, sıklık, tempo ve kalori yakımı ile belirlenen bu jimnastikler bizi yıldırır. Yeni kılavuzlarla bunlara ihtiyaç duymayacaksınız, fiziksel hareketleri metabolik form, Lida tableti ise zayıflamak için kullanacaksınız.

1 Haziran 2012 Cuma


Sağlıklı ve doğal yöntemlerle sağlıklı kalmak istiyorsunuz artık bu makaleyi okumanızın tam zamanı geldi diye düşünüyorum.Sağlık kalabilmek için her türlü yöntemi özelliklede sağlıklı zayıflama sırasında zor durumlar yaşamamınız için sizler için yurt dışından ithal edilen maurers zayıflama hapını denemenizi tavsiye ediyoruz.Yıllardır bu sektörde hizmet vermekteyiz ve en iyisi ve en sağlıklısı için sizlere imkan sunabilmek için yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Maurers zayıflama hapı işte tam aradığınız ürün olmakta ve sizlere sağlıklı zayıflama sağlamaktayız.ilk olarak sizlere maurers nedir etkileri nelerdir onlardan kısaca bahsedelim.Maurers içerik olarak tamamen bitkisel ürünlerden üretilen ve içerisinde hiç bir şekilde insan sağlığını bozacak zararlı maddeler bulunmamakta.Birçok bitki özünün birleştirilmesiyle ortaya çıkan bu zayıflama ilacını sizlerinde güvenli bir şekilde kullanabilmeniz için sizlere bu ürünü vermek istiyoruz.
İçerisinden bahsettiğimiz gibi etkilerinden de bahsetmek gerekirse etkileri bakımında diğerlerinden çok farklı bir yapıya sahiptir.Diğer zayıflama ürünleri gibi insanları yorgun ve bitkin düşürmez tam aksine zayıflama döneminde sizlerin dinç kalmasını ve formda kalmasını sağlamakta.Bu sayede sizlerin rahat bir dönem geçirmenizi sağlamaktadır.Maurers hakkında daha detaylı bilgiler almak isterseniz orjinalmaurers.gen.tr sitemize gelmenizi rica ederiz.